Göçük Hukuk Bürosu

Haksız Rekabet Kavramı – Haksız Rekabet Sebebiyle Hukuki ve Cezai Sorumluluk

Haksız Rekabet

HAKSIZ REKABET KAVRAMI, HAKSIZ REKABET İHTİVA EDEN DAVRANIŞ VE UYGULAMALAR İLE HAKSIZ REKABET SEBEBİYLE HUKUKİ ve CEZAİ SORUMLULUK

 

1) Haksız Rekabet Kavramının Eski Türk Ticaret Kanunu ve Ticaret Kanunu’na Göre Tanımı ve Kapsamı Nedir?

Özellikle Covid-19 döneminde maske ve dezenfektan satışı yapan tekel şirketlerinin uygulamaları ile birlikte sıkça gündeme gelip haberlere de konu olan Haksız Rekabet kavramı önem kazanmıştır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK) ile birlikte Haksız Rekabet’e ilişkin hükümler daha detaylı şekilde ve açıklayıcı biçimde düzenlenmiştir. TTK 54. Maddenin ilk fıkrasında haksız rekabet hükümlerinin amacından bahsedilmiş; ikinci fıkra ise “genel hüküm” olarak düzenlenmiştir.

TTK Madde 54/2; “Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır.

Kanun gerekçesinde yer aldığı üzere; “Yeni hüküm, tüm haksız rekabete ilişkin kuralların üzerine yapılandırıldığı iki taşıyıcı kolon içermektedir. Birinci kolon, bütün katılanların menfaatine dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması gerekliliğini ifade etmektedir. İkinci kolon, dürüst davranış kuralını tek başına temsil eder. Böylece 6762 sayılı Kanunda “suiistimal”de bulunan anlam ağırlığı, Tasarıda “dürüstlük kuralı”na geçmiştir.

6762 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre bir eylemin haksız rekabet olabilmesi için dürüst davranış kurallarını ihlâl etmesi yetmez. Bu ihlâlin ayrıca iktisadi rekabetin kötüye kullanılması niteliğini taşıması da gerekir.

Dürüst davranma kuralı ise artık haksız rekabetin tanınmasında (teşhisinde) belirleyicidir. Hukuka uygun ve bozulmamış rekabet ortamında (ortamın her zaman, piyasa olması şart değildir) tüm katılanlar piyasanın tüm aktörlerinin dürüst davranış kurallarına göre hareket edeceğine güvenir ve güvenmek hakkını haizdir. Dürüstlük kuralını ihlâl eden bu güvene aykırı hareket edilmiş olur. Bu da haksız rekabet oluşturur.

Görüldüğü üzere haksız rekabet kavramı, yeni TTK’da daha geniş yorumlanmış ve koruma kapsamı da genişletilmiştir.

2) Dürüstlük Kuralına Aykırı Davranışlar ve Ticari Uygulamalar Nelerdir?

TTK 55. Maddesinde yer alan hüküm kapsamında dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar kanunda örnekseyici biçimde sayılmıştır;

A-) Dürüstlük Kuralına Aykırı Reklamlar Ve Satış Yöntemleri İle Diğer Hukuka Aykırı Davranışlar Ve Özellikle;

  • Başkalarını veya onların mallarını, iş ürünlerini, fiyatlarını, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı veya gereksiz yere incitici açıklamalarla kötülemek,
  • Kendisi, ticari işletmesi, işletme işaretleri, malları, iş ürünleri, faaliyetleri, fiyatları, stokları, satış kampanyalarının biçimi ve iş ilişkileri hakkında gerçek dışı veya yanıltıcı açıklamalarda bulunmak veya aynı yollarla üçüncü kişiyi rekabette öne geçirmek,
  • Paye, diploma veya ödül almadığı halde bunlara sahipmişçesine hareket ederek müstesna yeteneğe malik bulunduğu zannını uyandırmaya çalışmak veya buna elverişli doğru olmayan meslek adları ve sembolleri kullanmak,
  • Başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak,
  • Kendisini, mallarını, iş ürünlerini, faaliyetlerini, fiyatlarını, gerçeğe aykırı, yanıltıcı, rakibini gereksiz yere kötüleyici veya gereksiz yere onun tanınmışlığından yararlanacak şekilde; başkaları, malları, iş ürünleri veya fiyatlarıyla karşılaştırmak ya da üçüncü kişiyi benzer yollardan öne geçirmek,
  • Seçilmiş bazı malları, iş ürünlerini veya faaliyetleri birden çok kere tedarik fiyatının altında satışa sunmak, bu sunumları reklamlarında özellikle vurgulamak ve bu şekilde müşterilerini, kendisinin veya rakiplerinin yeteneği hakkında yanıltmak; şu kadar ki, satış fiyatının, aynı çeşit malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerinin benzer hacimde alımında uygulanan tedarik fiyatının altında olması halinde yanıltmanın varlığı karine olarak kabul olunur; davalı, gerçek tedarik fiyatını ispatladığı takdirde bu fiyat değerlendirmeye esas olur,
  • Müşteriyi ek edimlerle sunumun gerçek değeri hakkında yanıltmak,
  • Müşterinin karar verme özgürlüğünü özellikle saldırgan satış yöntemleri ile sınırlamak,
  • Malların, iş ürünlerinin veya faaliyetlerin özelliklerini, miktarını, kullanım amaçlarını, yararlarını veya tehlikelerini gizlemek ve bu şekilde müşteriyi yanıltmak,
  • Taksitle satım sözleşmelerine veya buna benzer hukuki işlemlere ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek, peşin veya toplam satış fiyatını veya taksitle satımdan kaynaklanan ek maliyeti Türk Lirası ve yıllık oranlar üzerinden belirtmemek,
  • Tüketici kredilerine ilişkin kamuya yapılan ilanlarda unvanını açıkça belirtmemek veya kredilerin net tutarlarına, toplam giderlerine, efektif yıllık faizlerine ilişkin açık beyanlarda bulunmamak,
  • İşletmesine ilişkin faaliyetleri çerçevesinde, taksitle satım veya tüketici kredisi sözleşmeleri sunan veya akdeden ve bu bağlamda sözleşmenin konusu, fiyatı, ödeme şartları, sözleşme süresi, müşterinin cayma veya fesih hakkına veya kalan borcu vadeden önce ödeme hakkına ilişkin eksik veya yanlış bilgiler içeren sözleşme formülleri kullanmak.

B-) Sözleşmeyi İhlale Veya Sona Erdirmeye Yöneltmek; Özellikle;

  • Müşterilerle kendisinin bizzat sözleşme yapabilmesi için, onları başkalarıyla yapmış oldukları sözleşmelere aykırı davranmaya yöneltmek,
  • Üçüncü kişilerin işçilerine, vekillerine ve diğer yardımcı kişilerine, haketmedikleri ve onları işlerinin ifasında yükümlülüklerine aykırı davranmaya yöneltebilecek yararlar sağlayarak veya önererek, kendisine veya başkalarına çıkar sağlamaya çalışmak,
  • İşçileri, vekilleri veya diğer yardımcı kişileri, işverenlerinin veya müvekkillerinin üretim ve iş sırlarını ifşa etmeye veya ele geçirmeye yöneltmek,
  • Onunla kendisinin bu tür bir sözleşme yapabilmesi için, taksitle satış, peşin satış veya tüketici kredisi sözleşmesi yapmış olan alıcının veya kredi alan kişinin, bu sözleşmeden caymasına veya peşin satış sözleşmesi yapmış olan alıcının bu sözleşmeyi feshetmesine yöneltmek.

C-) Başkalarının İş Ürünlerinden Yetkisiz Yararlanma; Özellikle;

  • Kendisine emanet edilmiş teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden yetkisiz yararlanmak,
  • Üçüncü kişilere ait teklif, hesap veya plan gibi bir iş ürününden, bunların kendisine yetkisiz olarak tevdi edilmiş veya sağlanmış olduğunun bilinmesi gerektiği halde, yararlanmak,
  • Kendisinin uygun bir katkısı olmaksızın başkasına ait pazarlanmaya hazır çalışma ürünlerini teknik çoğaltma yöntemleriyle devralıp onlardan yararlanmak.

D-) Üretim Ve İş Sırlarını Hukuka Aykırı Olarak İfşa Etmek; Özellikle, Gizlice Ve İzinsiz Olarak Ele Geçirdiği Veya Başkaca Hukuka Aykırı Bir Şekilde Öğrendiği Bilgileri Ve Üretenin İş Sırlarını Değerlendiren Veya Başkalarına Bildiren Dürüstlüğe Aykırı Davranmış Olur.

E) İş Şartlarına Uymamak; Özellikle Kanun Veya Sözleşmeyle, Rakiplere De Yüklenmiş Olan Veya Bir Meslek Dalında Veya Çevrede Olağan Olan İş Şartlarına Uymayanlar Dürüstlüğe Aykırı Davranmış Olur.

F) Dürüstlük Kuralına Aykırı İşlem Şartları Kullanmak. Özellikle Yanıltıcı Bir Şekilde Diğer Taraf Aleyhine;

  • Doğrudan veya yorum yoluyla uygulanacak kanuni düzenlemeden önemli ölçüde ayrılan, veya
  • Sözleşmenin niteliğine önemli ölçüde aykırı haklar ve borçlar dağılımını öngören, önceden yazılmış genel işlem şartlarını kullananlar dürüstlüğe aykırı davranmış olur.

Bu kategoriler dürüstlük kurallarına aykırı davranışların veya ticarî uygulamaların, yüksek yargı kararlarına göre en çok rastlanılan halleri, görünüş şekilleridir. Dürüstlük kurallarına aykırılığın somut örnekleri olan bu kategoriler sınırlı sayıda değildir.

Yine belirtmemiz gerekir ki TTK’nın 55. Maddesinde sayılmasa bile 54. Maddesinin 2. Fıkrasında yer alan hüküm kapsamındaki davranışlar ve ticari uygulamalar haksız rekabet oluşturabilir. Yani, bir davranış ve ticari uygulamanın haksız rekabet ihtiva etmesi için illa 55. Maddede sayılanlar arasında düzenlenmesi gerekmemektedir.

3) Haksız Rekabet Davranışına ve Ticari Uygulamasına Karşı İzlenebilecek Hukuki Yollar Nelerdir?

TTK’nın 56. Maddesinde haksız rekabet sebebiyle hukuki sorumluluk hükümleri kalem altına alınmıştır. Madde kapsamında genel olarak ayrım; hak sahibine göre belirlenmiştir.

a-) Haksız rekabet sebebiyle müşterileri, kredisi, mesleki itibarı, ticari faaliyetleri veya diğer ekonomik menfaatleri zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek olan kimse;

  • Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
  • Haksız rekabetin men’ini,
  • Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını,
  • Kusur varsa zarar ve zıyanın tazminini,
  • Türk Borçlar Kanunu’nun 58 inci maddesinde öngörülen şartların varlığında manevi tazminat verilmesini isteyebilir.

b-) Ekonomik çıkarları zarar gören veya böyle bir tehlikeyle karşılaşabilecek müşteriler de yukarıda yer alan davaları açabilirler, ancak araçların ve malların imhasını isteyemezler.

c-) Ticaret ve sanayi odaları, esnaf odaları, borsalar ve tüzüklerine göre üyelerinin ekonomik menfaatlerini korumaya yetkili bulunan diğer mesleki ve ekonomik birlikler ile tüzüklerine göre tüketicilerin ekonomik menfaatlerini koruyan sivil toplum kuruluşlarıyla kamusal nitelikteki kurumlar;

  • Fiilin haksız olup olmadığının tespitini,
  • Haksız rekabetin men’ini,
  • Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılmasını, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesini ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhasını isteyebilirler.

4) Haksız Rekabet İhtiva Eden Davranışın ve Ticari Uygulamanın Çalışan veya İşçiler Tarafından İşlenmiş Olması Durumunda Hukuki Sorumluluk Kime Ait Olacaktır?

TTK’nın “Çalıştıranın Sorumluluğunu” düzenleyen 57. Maddesi gereğince haksız rekabet fiili, hizmetlerini veya işlerini gördükleri sırada çalışanlar veya işçiler tarafından işlenmiş olursa;

  • Fiilin haksız olup olmadığının tespiti,
  • Haksız rekabetin men’i,
  • Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ortadan kaldırılması, haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesi ve tecavüzün önlenmesi için kaçınılmaz ise, haksız rekabetin işlenmesinde etkili olan araçların ve malların imhası yönünde açılacak davalar;

çalıştıranlara (istihdam edenlere) karşı da açılabilir. Dolayısıyla burada kanun husumetin yöneltilmesi noktasında davacıya bir nevi seçimlik hak tanımaktadır.

Ayrıca yine çalışan veya işçiler tarafından haksız fiil ihtiva eden davranışın gerçekleştirilmesi halinde 56. Maddede düzenlenen “kusura dayalı zarar ve ziyanın tazmini ile haksız fiil sebebiyle şartları oluşması koşuluyla manevi tazminat istemine” dayalı davalarda da 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu hükümleri uygulanacaktır.

5) Haksız Rekabet İhtiva Eden Davranışlara Karşı Dava Zamanaşımı Süreleri Nedir?

TTK 60. Maddede de düzenlendiği üzere;

56. madde kapsamında yer alan davalar, davaya hakkı olan tarafın bu hakların doğumunu öğrendiği günden itibaren bir yıl ve her halde bunların doğumundan itibaren üç yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.

Ancak, haksız rekabet fiili aynı zamanda 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu gereğince daha uzun dava zamanaşımı süresine tabi olan cezayı gerektiren bir fiil niteliğinde ise, bu süre hukuk davaları için de geçerli olur.

6) Haksız Rekabetin Önlenmesi Amacıyla İhtiyati Tedbir Kararı Verilebilir Mi?

Dava açma hakkını haiz bulunan kimsenin talebi üzerine mahkeme;

  • Mevcut durumun olduğu gibi korunmasına,
  • Haksız rekabetin ihtiyati olarak men’ine,
  • Haksız rekabetin sonucu olan maddi durumun ihtiyati olarak ortadan kaldırılmasına,
  • Haksız rekabet yanlış veya yanıltıcı beyanlarla yapılmışsa bu beyanların düzeltilmesine ve diğer tedbirlere, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun ihtiyati tedbir hakkındaki hükümlerine göre karar verebilir.

Ayrıca, hak sahibinin yetkilerine tecavüz oluşturması halinde cezayı gerektiren haksız rekabet konusu mallara, ithalat veya ihracat sırasında hak sahibinin talebi üzerine, gümrük idareleri tarafından ihtiyati tedbir niteliğinde el konulabilir. El koyma ile ilgili uygulama bu konudaki mevzuata tabidir.

Gümrük idarelerindeki tedbir veya el koyma kararının tebliğinden itibaren on gün içinde, esas hakkında ilgili mahkemede dava açılmaz veya mahkemeden tedbir niteliğinde karar alınmazsa idarenin el koyma kararı ortadan kalkar.

7) Haksız Rekabet Kapsamında Ceza Gerektiren Fiiller Nelerdir?

TTK Madde 62 kapsamında;

  • 55 inci maddede yazılı haksız rekabet fiillerinden birini kasten işleyenler,
  • Kendi icap ve tekliflerinin rakiplerininkine tercih edilmesi için kişisel durumu, ürünleri, iş ürünleri, ticari faaliyeti ve işleri hakkında kasten yanlış veya yanıltıcı bilgi verenler,
  • Çalışanları, vekilleri veya diğer yardımcı kimseleri, çalıştıranın veya müvekkillerinin üretim veya ticaret sırlarını ele geçirmelerini sağlamak için aldatanlar,
  • Çalıştıranlar veya müvekkillerden, işçilerinin veya çalışanlarının ya da vekillerinin, işlerini gördükleri sırada cezayı gerektiren bir haksız rekabet fiilini işlediklerini öğrenip de bu fiili önlemeyenler veya gerçeğe aykırı beyanları düzeltmeyenler,

fiil daha ağır cezayı gerektiren başka bir suç oluşturmadığı takdirde, 56 ncı madde gereğince hukuk davasını açma hakkını haiz bulunanlardan birinin şikayeti üzerine, her bir bent kapsamına giren fiiller dolayısıyla iki yıla kadar hapis veya adli para cezasıyla cezalandırılırlar.

8) Haksız Rekabet İhtiva Eden Davranışın Tüzel Kişilik Tarafından Yapılması Halinde Cezai Sorumluluk Ne Olacaktır?

Tüzel kişilerin işlerini görmeleri sırasında bir haksız rekabet fiili işlenirse 62 nci madde hükmü, tüzel kişi adına hareket eden veya etmesi gerekmiş olan organın üyeleri veya ortakları hakkında uygulanır.

Anonim şirketler bakımından yönetim kurulu, kişi ortaklıklarından kolektif şirketler bakımından sözleşmede aksi düzenlenmemişse ortakların tümü, şirketi temsil ederler. Bu kapsamda ilgili 62. Madde hükümleri bu kişiler hakkında da uygulama alanı bulacaktır.

Ayrıca, haksız rekabet fiilinin bir tüzel kişinin faaliyeti çerçevesinde işlenmesi halinde, tüzel kişi hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine (faaliyet izninin iptali, müsadere vb.) de karar verilebilir.

Av. Kerem Küçükkara

Göçük Hukuk Bürosu

14.05.2020

 

 

 

 

 

 

UYARI: Bu sitede yer alan bilgiler, makaleler, kararlar ve sair paylaşımlar Avukatlık Kanunu, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği ve TBB Meslek Kuralları ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve meslek itibarını zedeleyecek her türlü tavır ve davranıştan özenle kaçınılarak hazırlanmaktadır. Site içeriğindeki paylaşımların herhangi birinde reklam, tanıtım, pazarlama, iş sağlama amacı güdülmemektedir. Bu sebeple, bu bilgilerin profesyonel danışmanlık hizmeti yerine geçtiği kabul edilmemelidir. Site içeriğinde bulunan her türlü paylaşım Göçük Hukuk Bürosu ekibinin bilgi ve emeğinin ürünü olup, FSEK kapsamında eser niteliğindedir ve izinsiz kullanımı yasaktır.

 

 

İlgili Yazılar