24 Ekim 2019 tarihinde yapılan yasa değişikliği ile 2020 yılı ve sonrasında hukuk fakültesine giren mezunlara Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı uygulanacağına dair yasal bir düzenleme getirilmiş vebu düzenlemeler uyarınca 1136 sayılı Avukatlık Kanunu, Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Staj Yönetmeliği ve 2547 sayılı Yüksek Öğretim Kanunu’na yeni maddeler eklenerek belirli noktalarda değişikliklere gidilmiştir.

Eklenen maddeler incelendiğinde ise;

  • EK MADDE 41- İlgili kanunlarda belirtilen şartlara ilave olarak, hâkim adaylığı sınavına girmek ve avukatlık veya noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında veya İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olmak şarttır.
  • Ek Madde 41- (Ek:17/10/2019-7188/5 md. İlgili kanunlarda belirtilen şartlara ilave olarak, hâkim ve savcı yardımcılığı sınavına girmek ve avukatlık veya noterlik stajına başlamak için Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında veya İdari Yargı Ön Sınavında başarılı olmak şarttır. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavına, hukuk fakültesinden mezun olanlar ile yabancı bir hukuk fakültesini bitirip de Türkiye’deki hukuk fakülteleri programlarına göre eksik kalan derslerden sınava girip başarılı olmak suretiyle denklik belgesi almış bulunanlar; İdari Yargı Ön Sınavına, hukuk bilgisine programlarında yeterince yer veren siyasal bilgiler, idari bilimler, iktisat ve maliye alanlarında en az dört yıllık yükseköğrenim yapmış veya bunlara denkliği kabul edilmiş yabancı öğretim kurumlarından mezun olanlar girebilir. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavında ilgililerin; Anayasa Hukuku, Anayasa Yargısı, İdare Hukuku, İdari Yargılama Usulü, Medeni Hukuk, Borçlar Hukuku, Ticaret Hukuku, Hukuk Yargılama Usulü, İcra ve İflas Hukuku, Ceza Hukuku, Ceza Yargılama Usulü, İş Hukuku,  Vergi Hukuku, Vergi Usul Hukuku, Avukatlık Hukuku, Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi, Türk Hukuk Tarihi, alanlarındaki bilgileri ölçülür. Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı yılda en az bir defa, İdari Yargı Ön Sınavı ise iki yılda en az bir defa olacak şekilde Adalet Bakanlığı ile imzalanacak protokole göre Ölçme, Seçme ve Yerleştirme Merkezi Başkanlığı tarafından yapılır. Sınavlar test şeklinde yapılır. Sınavlarda çoktan seçmeli en az yüz soru sorulur ve yüz puan üzerinden en az yetmiş puan alanlar başarılı sayılır. Sınavların yapılma şekli ile sınavlara ilişkin diğer hususlar Hâkimler ve Savcılar Kurulu, Yükseköğretim Kurulu, Türkiye Barolar Birliği ve Türkiye Noterler Birliğinin görüşü alınarak Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir. Bu maddenin uygulanmasında hâkimlik, savcılık, avukatlık ve noterlik meslekleri hukuk mesleği olarak kabul edilir.

Şeklinde birtakım düzenlemelerin getirildiğini ve bu değişiklikler neticesinde üniversitelerin hukuk fakültelerinden mezun şahısların, avukatlık stajının ardından mesleki yeterlilik ruhsatlarını alabilmek için değişiklik öncesi kanun hükümlerinde düzenlenmiş gereksinimlere ek olarak Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavı’nda da belirli bir başarı düzeyini yakalamış olmaları şart olarak aranmaya başlamıştır.

24 Ekim 2019 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanan değişikliklerin ardından ise 09.05.2023 tarihinde, Resmi Gazete’de Türkiye Barolar Birliği Avukatlık Staj Yönetmeliği’nin 4. Maddesi’nin Ğ bendindeyapılan değişiklikler yayınlanmış ve sınavdan muaf tutulacak kesim ‘’24/10/2019 tarihinden sonra hukuk fakültesine kayıt yaptıranlardan 31/3/2024 tarihinden önce mezun olanlar saklı kalmak kaydıyla…’’mezuniyet tarihini konu alan revize ile genişletilmiştir.

Tüm bu veriler ışığında özetlemek gerekirse; fakülteden mezun adayların, avukatlık mesleğini icra edebilmek amacıyla ihtiyaç duydukları ruhsatname belgesinin verilebilmesiiçin 1 yıllık yasal staj süreleri öncesinde başarılı olmaları gereken Hukuk Mesleklerine Giriş Sınavımevcut sisteme ek olarak getirilmiştir. Düzenleme dahilinde getirilen muafiyetler ise değişiklik öncesinde fakülteye giriş yapan adayların, bu sınavı göz önünde bulundurmadan bölümü tercih etmiş olma ihtimallerine değinmiş, hukukumzuca kabul gören kazanılmış hak kavramını muhafaza edilmiştir. Öte yandan aleyhe bir kanunun geriye yürümeyeceği de hukukumuzca kabul görmüş bir diğer husustur. Kanun koyucu tüm bu ilkeleri de değerlendirerek gerçekleşmesi söz konusu olabilecek hak kayıpları ve mağduriyetlerin önüne geçmiştir.