İŞE İADE DAVALARI VE COVİD-19 

4857 sayılı İş Kanunu 18. Maddesi uyarınca, işçi olan iş ilişkisini sona erdiren işverenin, bünyesinde otuz kişiden fazla istihdam sağlamış olması ve işçinin de kıdeminin altı aydan olması durumunda, işçinin yeterliliğine veyahut işin gereğine dair geçerli bir sebebe dayanması gerekmektedir.

Geçerli nedene dayanılmaması ya da dayanılan geçerli nedenin geçerli olmadığına ilişkin bir durumun varlığında işçinin eski işine iade edilmesi amacı ile dava açma hakkı bulunmaktadır.

İŞ İLİŞKİSİNİN SONA ERME ŞEKLİ VE İŞE İADE DAVASINA ETKİSİ

Bünyesinde otuz işçiden fazla işçinin çalıştığı işyerlerinde kıdemi altı aydan fazla olan işçilerin iş ilişkisi yukarıda da belirttiğimiz üzere ya işçinin tutumu, davranışı ve yeterliliğinden ya da işletmenin, iş yerinin veya işin gerekliliğinden kaynaklanan geçerli bir sebeple sona erdirilebilir.

İşçinin bu şekilde iş ilişkisinin sona erdirilebilmesi adına işveren tarafından mutlaka yazılı bir fesih bildirimi yapılmak zorundadır. İşveren bu fesih bildiriminde işçiye fesih sebebini açık ve net olarak ifade etmelidir. İşçi daha sonra kendisine bildirilen sebep ile gerçekte iş ilişkisi fesih sebebinin aynı olmadığını iddia ederek işe iade davası açma hakkına sahiptir.

İşveren tarafından yazılı bir fesih bildirimi yapılmaması durumunda ortada geçerli bir fesihten de söz edilemez. 4857 sayılı İş Kanunu 18. Maddesi uyarınca işverenin geçerli bir sebebe dayanması zorunluluğu bulunmaktadır. İş Kanunu uyarınca fesih nedenleri ve şekilleri mutlak bir şekilde belirlenmiştir. İşveren tarafından geçerli sebeple iş ilişkisinin sona erdirilebilmesi adına yazılı fesih bildirimi şart koşulmuştur.

Bu bakımdan kendisine yazılı olarak fesih bildirimi ve nedenleri bildirilmeyen işçinin işe iade davasına hak kazanması adına geçerli bir fesih işlemi gerçekleştirilmediği yönünden kabulü gerekmektedir.

İŞVERENİN İŞ İLİŞKİSİNİ SONA ERDİRME SEBEBİ VE İŞE İADE DAVASINA ETKİSİ

Günümüzde etkisini gösteren Covid – 19 salgını nedeni ile gerçekleştirilen düzenlemeler kapsamında birçok iş yeri zorunlu olarak kapatılmaktadır. Bu iş yerlerinde çalışan işçiler işe gidememektedir. İşverenler ise iş yerlerini işletemedikleri için gelir elde edememektedir.

Bu nedenle işverenler, iş ilişkisi devam eden işçilerin sigorta ve ücret alacakları yükünden kurtulmaya çalışmaktadır. Bu konuda var olan yasal düzenlemeler ile bir takım önlemler alınmaya çalışılmıştır. Ne var ki önlemler tüm işçileri koruyucu değildir.

FESHE ALTERNATİF UYGULAMALAR

İşverenlerce öncelikle öngörülen hali hazırda yıllık izinleri bulunan işçilerin, yıllık izin haklarının bu süre zarfında zorunlu olarak kullandırılmasıdır. Ücretli izin olarak da adlandırılan bu süreç içerisinde işçilerin ücret alacakları hakkı ortadan kaybolmamaktadır. İşverenin de sigorta yükümlülüğü sona ermemektedir.

İşverenlerce diğer bir önlem olarak işçilerin yazılı başvuru ile ücretsiz izne ayrılmasını istenmektedir. Dikkat edilmesi gereken husus, işverenin işçinin onayı ve başvurusu olmaksızın bu yönde bir tasarrufta bulunamayacağıdır. İşçinin ücretsiz izin için yazılı başvuru yapmaması durumunda işverence mücbir sebep veyahut geçerli sebeple iş ilişkisi sona erdirilebilir. Bu durumda feshin gerçekten de geçerli bir sebebe mi dayandığı ancak yargılama ile anlaşılabilecektir. işçi tarafından işverenin bildirmiş olduğu sebebin gerçeği yansıtmadığı ileri sürülebilir. İşçi fesih sebebin gerçeği yansıtmadığını ve feshin başka bir nedene dayandığını işe iade davasına konu edilebilmektedir.

İşverenlerce bu süreç içerisinde en çok başvurulan yol ise kısa çalışma olarak adlandırılan durumdur. İşverenlerce salgın, ekonomik sebepler, savaş durumu, doğal afetler vb. nedenlerle işyerinin sürekli olarak kapanması ya da tam olarak çalışmaması durumunda, işçileri adına kısa çalışma başvurusu yapabilmektedir.

İşverence yapılan bu başvuruda işçinin rızası aranmamaktadır. İşveren, işsizlik sigortası kapsamında olan çalışanları için bu başvuruyu www.işkur.gov.tr üzerinden kendi inisiyatifi ile yapabilmektedir. İşçi bu duruma onay vermez ise iş ilişkisini kendi sona erdirebilir. İşçi sözleşmeyi kendi feshetmiş kabul edilecektir. Bu durumda işçinin işe iade davası hakkının doğmadığının kabulü gerekecektir.

İşverenler tarafından son olarak başvurulacak husus ise iş yerinin sürekli olarak iş göremez hale gelmesi veyahut iş hacmindeki büyük daralma nedeni ile işçilerin bir kısmının iş ilişkisine son verilmesidir. İş Kanunu 18. Madde uyarınca işletmenin, iş yerinin veya işin gerekliliğinden kaynaklanan bir neden var gibi gözükmektedir. Ne var ki İş Kanunu uygulamalarında sıkça başvurulan Feshin Son Çare olma ilkesine göre ayrıca değerlendirilmesi gerekmektedir.

İşverenin işçinin iş ilişkisini geçerli sebeple sona erdirmeden önce ilişkinin devamını sağlayabilecek tüm koşulları değerlendirmelidir. Fesih bu ilke kapsamında incelenmektedir. İşverence başka bir yol izlenebileceği yönünde bir kanaat oluşması durumunda feshin geçersiz olduğu ve işçinin işe iade edilmesi gerektiği kabul edilmektedir.

COVİD-19 NEDENİ İLE GERÇEKLEŞTİRİLEN FESİH GEÇERLİ MİDİR ?

İşverenin Covid – 19 salgını nedeni ile yaşadığı ekonomik kriz neticesinde işçileri ile yollarını ayırma kararı alması muhtemeldir. Burada sorulması gereken soru bu nedenle iş akdi sona erdirilen işçilerin işe iade davası hakkı olup olmadığıdır.

Yukarıda belirttiğimiz üzere, işveren iş ilişkisini sona erdirirken dürüst ve objektif olarak karar vermek durumundadır. Yıllık ücretli izin, ücretsiz izin ve kısa çalışma ödenek başvuruları gibi süreçler ile iş ilişkisini sona erdirmeden de kriz dönemini atlatabileceğine yönelik bir kanaatin varlığı halinde feshin son çare olması ilkesine aykırılığın bulunduğu ve işçinin işe iade davası açma hakkını haiz olduğu kabul edilmelidir.

                                                                                                                                                       26.03.2020

Av. Anıl TEKİN

 

 

UYARI: Bu sitede yer alan bilgiler, makaleler, kararlar ve sair paylaşımlar Avukatlık Kanunu, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği ve TBB Meslek Kuralları ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve meslek itibarını zedeleyecek her türlü tavır ve davranıştan özenle kaçınılarak hazırlanmaktadır. Site içeriğindeki paylaşımların herhangi birinde reklam, tanıtım, pazarlama, iş sağlama amacı güdülmemektedir. Bu sebeple, bu bilgilerin profesyonel danışmanlık hizmeti yerine geçtiği kabul edilmemelidir. Site içeriğinde bulunan her türlü paylaşım Göçük Hukuk Bürosu ekibinin bilgi ve emeğinin ürünü olup, FSEK kapsamında eser niteliğindedir ve izinsiz kullanımı yasaktır.