Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklı Davada Taşınmazın Değeri Belirlenirken Emsallerine Göre Üstün ve Eksik Yönleri Açıklanarak Karşılaştırma Yapılması Gerekir.
5.Hukuk Dairesi
Esas: 2020/ 4130
Karar: 2021 / 4548
Karar Tarihi: 31.03.2021
ÖZET
DAVA
Taraflar arasındaki imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığına arttırılması istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR
Dava, imar uygulaması sırasında bedele dönüştürülen davacı payına takdir edilen karşılığına arttırılması istemine ilişkindir. Mahkemece uyulan bozma kararı uyarınca inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki 50.yıl Mahallesi … ada … parsel sayılı taşınmaza 6745 sayılı Kanunun 35. maddesi ile 2942 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddesi uyarınca uygulamanın tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınıp, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen bedelin, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosuna göre dava tarihine güncellenmesi suretiyle değer biçilmesinde yöntem itibariyle bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu nedenle davalı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 1-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmaz imar parseli, emsal alınan taşınmaz ise kadastro parseli olduğundan, dava konusu taşınmazın emsal ile kıyaslaması sonucunda değerlendirme tarihindeki değeri bulunduktan sonra, dava konusu taşınmaz imar parseline dönüştürülürken hangi oranda DOP kesilmişse, bu oranın ilave edilmesi gerekirken, emsal karşılaştırması sonucu tespit edilen metrekare birim fiyatından DOP kesintisi yapılması doğru olmadığı gibi, dava konusu taşınmazın diğer paydaşı tarafından açılan ve Dairemizin 2019/13391 E.- 2021/2331 K. sayılı dosyası ile denetiminden geçen … Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesinin 2018/1367 E – 2019/4270 K sayılı dava dosyasında imar uygulamasının tapuda tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak suretiyle taşınmaza 8,00-TL m² değer biçildiği ve Dairemizce uygun görüldüğü gözetildiğinde aynı değerlendirme tarihi itibariyle dava konusu taşınmaza 3,86 TL/m² değer belirleyen bilirkişi raporu inandırıcı görülmemiştir. Bu durumda taraflara, dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazların ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan uzaklığını da gösterir krokisi ve dava konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
Davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine, davalı idareden peşin alınan temyiz harcı ile taraflardan alınan temyize başvurma harçlarının Hazineye irad kaydedilmesine, 31/03/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.