Göçük Hukuk Bürosu

İpotek Bedeli Üzerinden Nispi Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Doğru Değildir.

İpotek Bedeli Üzerinden Nispi Vekalet Ücretine Hükmedilmesi Doğru Değildir.

T.C YARGITAY
1.Hukuk Dairesi
Esas: 2021/ 867
Karar: 2021 / 2378
Karar Tarihi: 19.04.2021

ÖZET:

Somut olayda, dava, iptal tescil isteği yanında ipoteğin terkini istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında dava konusu 5538 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değeri olan … TL üzerinden ve iptal tescil isteği yönünden harç tamamlanmış, ipotek bedeli üzerinden harç tamamlanmadan yargılama sonuçlandırılmıştır.

Bu durumda mahkemece davalı … AŞ lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, harcı tamamlanmayan … TL tutarındaki ipotek bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karara verilmiştir.

(1086 S. K. m. 438)

Dava: Taraflar arasında görülen davada;

Davacı, Almanya’da yaşadığını, maliki olduğu 5538 ada 8 parsel sayılı taşınmazının sahte kimlik ile dava dışı … adına düzenlenen Isparta 6. Noterliğinin 24.12.2013 tarih ve 10192 yevmiye numaralı vekaletname kullanılarak 20.12.2013 tarihinde dava dışı …’ya devredildiğini, adı geçenin de taşınmazı davalı …’a satış suretiyle temlik ettiğini, Beşir’in de taşınmaza Kuveyt Türk Katılım Bankası lehine ipotek tesis ettirdiğini, sahte vekaletnameye dayalı olarak gerçekleştirilen tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini, taşınmaz üzerindeki tüm takyidatların kaldırılmasını istemiştir.

Davalı …, taşınmazı …’den bedeli karşılığı satın aldığını, iyi niyetli olduğunu, Davalı …Ş. vekili, dava dışı… İnşaat Mühendislik Akaryakıt Ltd. Şti ile kredi sözleşmesi akdedildiğini, davalı …’in anılan şirketin yetkilisi ve kredi sözleşmesinin kefili olduğundan kullanılan kredilerin teminatı olarak taşınmazı ipotek verdiğini, tapu kayıtlarına güvenerek taşınmaza ipotek konduğunu, iyi niyetli olduklarını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

İhbar olunan… 6.Noteri … ve İhbar olunan fer’i müdahil …; kendilerinin kusuru ve sorumluluklarının olmadığını, nüfuz cüzdanının sahte olduğunun anlaşılmasının mümkün olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

İhbar olunan …, anılan vekaletnameyi … isimli emlakçının düzenlettirdiğini, yapılan işlemlerden haberi olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

İhbar olunan …, taşınmaz…isimli şahıstan satın aldığını ve …’a sattığını, satıştan sonra vekaletnamenin sahte olduğunu öğrendiğini ve ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunduğunu belirtmiştir.

Fer’i müdahil Anadolu Türk Anonim Sigorta şirketi vekili, ihbar olunun noter …’ın mesleki sorumluluk sigorta poliçesinin şirketleri tarafından yapıldığını belirterek davalılar yanında fer’i müdahale talebinde bulunmuştur.

Mahkemece, davalı …’in iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne dair karar Dairece; “…ikinci el konumundaki Beşir’in iyi niyetli olması halinde ediniminin korunacağı, ne var ki,…’in taşınmazın belirlenen gerçek değerini ödediğini kanıtlayamadığı, inşaat işleriyle uğraşan Beşir’in basiretli bir iş adamı gibi davranmadığı, dolayısıyla iyi niyetli olmadığı saptanarak iptal tescil isteğinin kabul edilmesinde bir isabetsizlik yoktur.

Davalı …’in yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddine. Diğer davalı …. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Davalı …, taşınmazı edindikten sonra davalı bankadan kredi almış, kredinin teminatı olarak da 11.03.2014 tarihinde 3319 yevmiye numaralı akitle dava konusu taşınmaz üzerine Kuveyt Türk Katılım Bankası A.Ş. lehine 1. dereceden 500.000-TL bedelli ipotek tesis edilmiştir.

Bankanın taşınmazın evveliyatını araştırma yükümlülüğü bulunmayıp, ipotek tesis edildiğinde tapu kayıtlarında herhangi bir şerh de bulunmadığından, davalı bankanın 11.03.2014 tarihinde lehine kurulan ipotek yönünden kötüniyetli olduğundan sözetme olanağı yoktur. Hâl böyle olunca, ipoteğin terkini isteğinin reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davanın davalı … yönünden kabulüne, davalı banka yönünden reddine karar verilmiştir.

Karar, davacı … tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi …’ın düzenlemiş olduğu rapor okundu, açıklamaları dinlendi, dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü;

KARAR

Hükmüne uyulan bozma kararında gösterildiği şekilde işlem yapılarak karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacı vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde bulunmadığından reddine.

Davacı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince;

Sonuç: Somut olayda, dava, iptal tescil isteği yanında ipoteğin terkini istemiyle açılmış olup, yargılama sırasında dava konusu 5538 ada 8 parsel sayılı taşınmazın dava tarihindeki değeri olan 262.181,60 TL üzerinden ve iptal tescil isteği yönünden harç tamamlanmış, ipotek bedeli üzerinden harç tamamlanmadan yargılama sonuçlandırılmıştır.

Bu durumda mahkemece davalı … AŞ lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, harcı tamamlanmayan 500.000,00 TL tutarındaki ipotek bedeli üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 6 numaralı bendinin çıkarılarak yerine “Davalı … AŞ vekili lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … AŞ’ye verilmesine “cümlesinin yazılmasına, davacı vekilinin temyizi üzerine yapılan inceleme sonucu 6100 sayılı HMK’nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 19.04.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

İlgili Yazılar