Göçük Hukuk Bürosu

Salgın Hastalık Eş Durumuyla Tayin İçin Geçerli Neden Kabul Edilebilir.

salgın hastalık

Salgın Hastalık Eş Durumuyla Tayin İçin Geçerli Neden Kabul Edilebilir.

DANIŞTAY 2. Daire

Esas No: 2016/4408

Karar No: 2019/7202

Karar Tarihi: 17.12.2019

ÖZET:

Dosyanın incelenmesinden, davacının; eşinin üç yıldan fazla süredir … ilinde özel bir şirkette sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle hizmet akdi ile görev yaptığından bahisle eş durumu mazeretine dayalı atanma talebinde bulunduğu, bu başvurunun, kendisinin stratejik personel kapsamında olduğu ve ilgili Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesi gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşılmıştır. Davacının eş durumu özrü nedeniyle … iline atanmak için yaptığı başvurusunun, anılan Yönetmeliğin ilgili maddesinde belirtilen koşullar çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi ve bunun neticesine göre başvurusu ile ilgili yeniden bir işlem tesis edilmesi gerekmekte olup, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe aykırı olacak şekilde Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesine dayanılarak reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

DAVANIN KONUSU:

Yüksek İhtisas Hastanesinde uzman doktor (Anesteziyoloji ve Reanimasyon) olarak görev yapan davacı tarafından,

1-Eş durumu özrü nedeniyle … ili’ne atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin,

2- 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin (02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan değişiklik ile bu Yönetmeliğin adı “Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği” şeklinde değiştirilmiştir) 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 4. maddesinin 11. fıkrasının (m) bendinde yer alan “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli,” ibaresinin,

3- Aynı Yönetmelikle değişik 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde, bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” ibaresinin iptali istenilmektedir.

DAVACININ İDDİALARI:

Davacı; eşinin 20/03/2008 tarihinden itibaren … ilinde faaliyet gösteren … A.Ş.’nde mühendis olarak görev yaptığını ve başka bir yere atanma imkanının bulunmadığını,

“Stratejik personel” kavramının, içeriği belirsiz bir kavram olduğunu, hangi kriterlere sahip kişilerin stratejik kişi olduğunun belirli olmadığını, bir kişinin, stratejik personel olarak belirlenmesinin sadece idarenin takdirine bırakılamayacağını,

Anayasa’nın 41. maddesi, Devlet Memurları Kanunu’nun 72. maddesi ve Genel Yönetmelik hükümleri uyarınca, aile birliği gözetilmek suretiyle düzenleme yapılması gerektiğini ileri sürerek dava konusu düzenlemelerin ve bu düzenlemelere dayalı olarak tesis edilen işlemin iptalini istemektedir.

DAVALI İDARENİN SAVUNMASI:

Davalı idarece; davacının uzman tabip unvanlı bir personel olması ve bu yönüyle ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği uyarınca, “stratejik personel” olarak kabul edilmesi nedeniyle eş durumu mazeretiyle atanma talebinin kabulünün mümkün olmadığı,

Dava konusu Yönetmeliğin, 657 sayılı Kanun’a, 3359 sayılı Kanun’a ve Genel Yönetmeliğe uygun olduğu,

Devlet için Anayasal bir görev olan, sağlık hizmetlerinin tüm yurtta sunumunun önündeki zorluklar ve ihtiyaç durumu göz önüne alınarak Yönetmelik değişikliklerinin yapıldığı,

Stratejik personel uygulaması ile zaman içinde sağlık hizmetlerinin sunumunun iyileştirildiği, hem daha iyi noktalara gelmek hem de gelinen noktayı korumak için uygulamanın devam etmesi gerektiği,

Dava konusu düzenlemelerde ve bu düzenlemelere dayalı olarak tesis edilen işlemde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilmiş ve davanın reddi savunulmuştur.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ:

DÜŞÜNCESİ: 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile değişik 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin iptali istemine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığı, Yönetmeliğin 4. maddesinin 11. fıkrasının (m) bendinde yer alan “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli,” ibaresinin iptali istemi yönünden davanın reddi, davacının atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemin ise iptali gerektiği düşünülmektedir.

DANIŞTAY SAVCISI DÜŞÜNCESİ:

Dava; … Yüksek İhtisas Hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan davacı tarafından, eş durumu gözetilerek …’ya atanma başvurusunun reddine ilişkin … tarih ve … sayılı işlemin ve ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 04.04.2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde yer alan “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli,” şeklindeki düzenleme ile 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” şeklindeki düzenlemenin iptali istemiyle açılmıştır.

Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 04.04.2015 tarih ve 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik “Tanımlar” başlıklı 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde, “Stratejik personel”, “Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel” olarak tanımlanmış olup, “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hali düzenlenmiş, devamında ise;

“(2) Eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması halinde;

a) Varsa eşinin kurumuyla yapılan protokol hükümleri uygulanır.

b) Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.

c) Yer değişikliği talebinde bulunan personelin eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır. Aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanır. Eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebi değerlendirilir.

ç) Eşi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanların ataması eşinin görev yaptığı yere yapılır.

(5) Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde kesintisiz üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında çalışanlardan askerlik süresini borçlanıp primlerini ödeyenlerin askerlikte geçen süreleri üç yıllık süre kapsamında değerlendirilir.

(7) Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” kurallarına yer verilmiştir.

Anılan Yönetmelikte, eşi veya bağlı kuruluşları dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak görev yapan veya bağlı kuruluşları personelinin yer değiştirme taleplerinde uygulanacak kurallar arasında; “eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde, eşinin görev yaptığı yere atamasının yapılacağı, aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanacağı, eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebinin değerlendirileceği” yolundaki düzenleme ile “kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde kesintisiz üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, yer değişikliği suretiyle atamasının yapılacağı” yolundaki düzenleme de yer almakla birlikte, stratejik personelin eş durumu nedeniyle yer değiştirme taleplerinde, söz konusu düzenlemelerin uygulanma olanağı bulunmamaktadır.

Sınırlı sayıdaki hekimin ülke geneline dengeli olarak dağıtılması ve sağlık hizmetlerinin etkin bir planlama sistemi uygulanarak tüm vatandaşlara eşit bir şekilde sunulması amacı taşıdığı sonucuna varılan dava konusu düzenlemelerde kamu yararı ve hizmet gerekleri bakımından hukuka aykırılık görülmemiştir.

Bu durum karşısında; ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin dava konusu düzenlemelerinde ve bu düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen, stratejik personel kapsamında olan ve eşi … İlinde bulunan özel bir şirkette üç yıldan uzun süredir görev yapan davacının eş durumu özrü nedeniyle … İli’ne atanma istemiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, davanın reddi gerektiği düşünülmektedir.

 

Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Danıştay Beşinci Dairesi tarafından, Danıştay Başkanlık Kurulunun 01/08/2016 günlü, K:2016/32 sayılı kararının “Ortak Hükümler” kısmının 1. fıkrası uyarınca, ayrıca bir gönderme kararı verilmeksizin Dairemize iletilen dosyada, 25/08/2017 günlü, 30165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 694 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Düzenlemeler Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile 663 sayılı ve Bağlı Kuruluşlarının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen Geçici 15. madde uyarınca kaldırılan Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu’nun dava ve icra takip işlerinin na devredildiği görüldüğünden, Türkiye Kamu Hastaneleri Kurumu hasım mevkiinden çıkarılıp davanın sadece husumetiyle incelenmesine karar verilerek, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

MADDİ OLAY:

… Yüksek İhtisas Hastanesinde uzman doktor (Anesteziyoloji ve Reanimasyon) olarak görev yapan davacı tarafından, eş durumu özrü nedeniyle … ili’ne atanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin ve bu işlemin dayanağı 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 4. maddesinin 11. fıkrasının (m) bendinde yer alan “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli,” ibaresi ile aynı Yönetmelikle değişik 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde, bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” ibaresinin iptali istemiyle görülmekte olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.

İNCELEME VE GEREKÇE:

İlgili Mevzuat:

Anayasa’nın “Kişinin dokunulmazlığı, maddi ve manevi varlığı” başlıklı 17. maddesinde; “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.” kuralı yer almış, “Sosyal ve Ekonomik Haklar ve Ödevler” başlıklı üçüncü bölümünün 41. maddesinde, “Ailenin korunması ve çocuk hakları” başlığı altında “Aile, Türk toplumunun temelidir… Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır,…” şeklindeki düzenleme ile; ailenin Türk toplumunun temeli olduğu vurgulanmış, Devletin, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunmasını ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirler almasını ve teşkilatını kurmasını hükme bağlamıştır. “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması” başlıklı 56. maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir… Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler…

Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir…” kuralı getirilmiş; 90. maddesinin beşinci fıkrasına eklenen cümle ile; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.” hükmü düzenlenmiş, 124. maddesinin davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan halinde ise; “Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler.” düzenlemesine yer verilmiştir.

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 10/12/1948 tarih ve 217 A (III) sayılı Kararıyla ilan edilen ve 27/05/1949 tarih ve 7217 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 06/04/1949 tarih ve 9119 Sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemiz tarafından kabul edilen “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin” 25. maddesinde, “Herkesin kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahı için beslenme, giyim, konut ve tıbbi bakım hakkı vardır…” hükmü yer almış; Yine Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 16/12/1966 tarih ve 2200 A (XXI) sayılı Kararıyla ilan edilen ve 11/08/2003 günlü, 25196 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 10/07/2003 tarih ve 2003/5923 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile ülkemiz tarafından kabul edilen “Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşme’nin” 12. maddesinde; “Bu Sözleşme’ye Taraf Devletler, herkesin, ulaşılabilecek en yüksek fiziksel ve ruhsal sağlık standardına sahip olma hakkını kabul ederler. Bu Sözleşmeye Taraf Devletlerin bu hakkı tam olarak gerçekleştirmek amacıyla alacakları tedbirler, aşağıdakiler için de alınması gerekli tedbirleri içerir:

…c) Salgın hastalıkların, yöresel hastalıkların, mesleki hastalıkların ve diğer hastalıkların önlenmesi, tedavisi ve kontrolü?

d) Hastalık halinde her türlü sağlık hizmetinin ve bakımının sağlanması için gerekli şartların yaratılması…” düzenlemesine yer verilmiştir.

3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun “Temel Esaslar” başlıklı 3. maddesinin (c) bendinde; “Bütün sağlık kurum ve kuruluşları ile sağlık personelinin ülke sathında dengeli dağılımı ve yaygınlaştırılması esastır. Sağlık kurum ve kuruluşlarının kurulması ve işletilmesi bu esas içerisinde ……nca düzenlenir.” hükmü düzenlenmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Yer değiştirme suretiyle atanma” başlıklı 72. maddesinde, kurumlarda yer değiştirme suretiyle atanmaların, hizmetlerin gereklerine, özelliklerine, Türkiye’nin ekonomik, sosyal, kültürel ve ulaşım şartları yönünden benzerlik ve yakınlık gösteren iller gruplandırılarak tespit edilen bölgeler arasında adil ve dengeli bir sistem içinde yapılacağı; aynı maddenin son fıkrasında da, yer değiştirme ile ilgili atama esaslarının Devlet Personel Başkanlığınca hazırlanacak bir yönetmelikle belirleneceği kurala bağlanmıştır.

657 sayılı Kanun’a dayanılarak çıkarılan ve 19/04/1983 günlü, 83/6525 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğin 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla değişik “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı 14. maddesinin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihteki halinde; “Aile birliği mazeretine dayanarak yer değişikliği memurun;

a) Kamu personeli olan eşinin, kurum içi yer değiştirme suretiyle atanma imkânının olmaması veya mevzuatı uyarınca eşin zorunlu yer değiştirmeye tabi tutulan bir görevde bulunması durumunda bu kapsamdaki eşin bulunduğu yere,

b) Eşlerin her ikisinin de aynı kurumda çalışıyor olması halinde, kurumun daha fazla hizmet ihtiyacı duyduğu yere,

c) Eşlerin farklı kurumda çalışıyor olması halinde kurumlar arasında gerekli koordinasyon sağlanmak suretiyle her iki kurumun da öncelikli hizmet ihtiyacının bulunduğu yere,

d) Kamu personeli olmayan eşinin, talep edilen yerde başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde bu durumda olan eşin bulunduğu yere,

atanması suretiyle yapılabilir.

Aile birliği mazeretine dayanarak yer değiştirme isteğinde bulunan memur, eşinin kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalıştığına veya atanmayı talep ettiği yerde eşinin başvuru tarihi itibarıyla son iki yıl içinde 360 gün sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak halen çalıştığına ya da birinci fıkranın (e) bendinde sayılan görevlerde bulunduğuna ilişkin belgeyi kurumuna ibraz etmekle yükümlüdür. Ayrıca yer değiştirme başvurusuna, evlilik durumunu kanıtlayan belgenin de eklenmesi gerekir.” kuralına yer verilmiştir.

Aynı Yönetmeliğin 15. maddesi ile kurumlara kendi görevde yükselme yönetmeliklerini çıkarma konusunda yetki verilmiş ve düzenleme yapılacak konuların çerçevesi de belirlenmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 3359 sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu’nun Ek 1 inci maddesi ve Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe dayanılarak, sağlık hizmetlerinin yurt genelinde etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi için ve bağlı kuruluşlarında görev yapan sağlık hizmetleri ve yardımcı sağlık hizmetleri sınıfı personelinin atama ve yer değiştirmelerine ilişkin usul ve esasları düzenlemek amacıyla hazırlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe konulmuştur.

Dava konusu işlem tarihi itibarıyla ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 4. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinde, “Stratejik personel”, “Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel” olarak tanımlanmış olup, “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 1. fıkrasında, eşlerin ikisinin de Bakanlık veya bağlı kuruluşlarda kamu personeli olması hali düzenlenmiş, devamında ise;

“(2) Eşlerin farklı kamu kurum ve kuruluşlarında kamu personeli olarak çalışması halinde;

a) Varsa eşinin kurumuyla yapılan protokol hükümleri uygulanır.

b) Eşleri, mevzuatı uyarınca zorunlu yer değiştirmeye tâbi olarak mülki idare amirliği, milli istihbarat, emniyet hizmetleri sınıflarından birinde görev yapanlar ile hâkim, savcı veya Türk Silahlı Kuvvetlerinde subay, astsubay, uzman jandarma, uzman erbaş veya uzman er olarak görev yapan personelin eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır.

c) Yer değişikliği talebinde bulunan personelin eşinin görev yaptığı yerin kendi unvan ve branşında C veya D hizmet grubunda olması halinde eşinin görev yaptığı yere ataması yapılır. Aksi halde ilgili kurumla koordinasyon sağlanır. Eşinin görev yaptığı kurumun başka yerde teşkilatının bulunmaması, kadro veya mevzuatı açısından aile birliği mazeretine dayalı atanma imkânının olmaması halinde talebi değerlendirilir.ç) Eşi, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamında kurulan üniversitelerde öğretim üyesi olanların ataması eşinin görev yaptığı yere yapılır.

(5) Kamu görevlisi olmayan eşinin, atanma talep edilen yerde kesintisiz üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde, personelin yer değişikliği suretiyle ataması yapılır. Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamında çalışanlardan askerlik süresini borçlanıp primlerini ödeyenlerin askerlikte geçen süreleri üç yıllık süre kapsamında değerlendirilir.

(6) Altıncı fıkra kapsamında yapılacak yer değiştirme işlemlerinde, kısa çalışma ödeneğinin ödenmesi ile askerlik nedeniyle işyeriyle ilişiği kesilenlerden askerlik dönüşü aynı ilde en geç iki ay içerisinde göreve başlanması halinde, müracaat tarihi itibariyle üç yıllık prim ödeme şartı aranmakla birlikte bulunduğu yerde üç yıllık kesintisiz prim ödeme şartı aranmaz.

(7) Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” kurallarına yer verilmiştir.

Dava konusu düzenlemelerin incelenmesi:

1- 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 4. maddesinin 11. fıkrasının (m) bendinde yer alan “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli,” ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak;

Davanın açıldığı tarihten sonra söz konusu maddede değişiklik olmuş ve stratejik personel tanımı genişletilmiş ise de; davacının dava açmaktaki amacının “Stratejik personel” kavramının kendisi olup, bu kavramın da hala yürürlükte olduğu göz önünde bulundurulduğunda uyuşmazlığın esasına girilerek inceleme yapılmasına karar verilmiştir.

Devlet, Anayasa’nın 17. maddesinde kişilere tanınmış olan yaşam hakkını güvence altına almakla yükümlü olup, kişinin yaşam hakkı ile maddi ve manevi varlığını koruma hakkı, birbirleriyle sıkı bağlantıları olan, devredilmez ve vazgeçilmez haklarındandır. Bu haklara karşı olan her türlü engelin ortadan kaldırılması da Devlete ödev olarak verilmiştir.

Bireylerin sağlıklı yaşam hakkına sahip olması, sağlık hizmetlerinden yeterince yararlanmasına bağlıdır. Anayasa, sosyal hukuk devleti olmanın gereği olarak Devlete sağlık hizmetlerinin sunumunda pozitif yükümlülük vermiş, Devleti bu haklardan yararlanmayı artıracak önlemleri almakla mükellef kılmıştır. Bu nedenle Anayasa’nın 56. maddesinde öngörülen sağlık hakkından yararlanma konusunda en geniş ölçekli uygulamaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir.

Sağlık hizmetinin temel hedefi olan insan sağlığı ve yaşamı, mahiyeti itibarıyla ertelenemez ve ikame edilemez özelliğe sahip olduğundan, yurdun her yerine sağlık hizmeti götürülebilmesi adına bir takım düzenlemeler yapmanın, idare açısından bir zorunluluk olduğu açıktır.

Bu itibarla, …nca, 08/06/2004 günlü, 25486 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atama ve Nakil Yönetmeliği’nin 4. maddesine, 24/06/2006 günlü Yönetmelik ile eklenen (m) bendinde; “Stratejik Personel: Bakanlık tarafından istihdamında güçlük çekilen uzman tabip ve tabip unvanlarındaki personelini ifade eder.” kuralı düzenlenerek, ilk kez “stratejik personel” kavramı kullanılmıştır. Sonrasında, 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile 08/06/2004 günlü Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış ise de, “stratejik personel” kavramı mevzuattaki varlığını korumuştur.
04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile “stratejik personel tanımı” yeniden yapılmış ve tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personel, stratejik personel olarak belirlenmiştir.

Yukarıda yer verilen mevzuat ve yapılan açıklamalar ışığında; stratejik personel uygulamasının, Devletin sağlık hizmetlerinin sunumundaki pozitif yükümlülüğü gereği almak zorunda bulunduğu tedbirlerden biri olduğu, zira, istihdamında güçlük çekilen ve insanın en temel hakkı olan sağlıklı yaşam hakkı ile bu yaşamın sürdürülmesindeki yeri tartışmasız olan tabiplerin, yurdun her yerinde görev yapmasını sağlamak için diğer kamu görevlilerinden farklı düzenlemelere tabi tutulmasının kamu yararı ve hizmet gerekleri kapsamında gereklilik arz ettiği sonucuna varılmıştır.

Bu sebeple; Devlet’e yüklenen sağlık hakkının korunması ödevi kapsamında getirilen düzenlemeler ile vatandaşlara etkin, verimli ve hızlı bir hizmet sunumu ile yükümlü olan bir kısım sağlık personelinin “stratejik personel” olarak belirlenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.

2- Aynı Yönetmelikle değişik 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” ibaresinin iptali istemine ilişkin olarak;

04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelikle değiştirilen ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin “Aile birliği mazeretine bağlı yer değişikliği” başlıklı 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (…….) beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesinin Danıştay Beşinci Dairesinin 15/06/2016 günlü, E:2016/963; K:2016/3923 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve davalı idarenin temyiz başvurusu üzerine de anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun 13/03/2017 günlü, E:2017/168, K:2017/1137 sayılı kararıyla açıklamalı olarak onandığı görülmekte olup, diğer taraftan, Yönetmeliğin, 20. maddesi 7. fıkrasının 30/09/2016 günlü, 29843 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı, söz konusu değişiklikle Yönetmeliğin 20. maddesinin 6. fıkrasına “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendinin birinci cümlesi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” ibaresinin eklendiği, bu fıkranın da 02/03/2018 günlü, 30348 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı göz önüne alındığında, bu isteme yönelik olarak davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.

Bu itibarla, davacının iptalini talep ettiği bu kısma ilişkin düzenleme yürürlükte olmadığından, düzenlemenin iptaline ilişkin istem hakkında karar verilmesine yer bulunmamaktadır.

Ancak, dava konusu bireysel işlemin, tesis edildiği tarih itibarıyla yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre irdeleneceği; bireysel işlemin tüm hukuki sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmadığı sürece, anılan işlemin dayanağı olan düzenleyici işlemin sonradan yürürlükten kaldırılmasının, söz konusu bireysel işlemle ilgili olarak açılan davanın sonuçlanmasına engel oluşturmayacağı da açıktır.

Dava konusu bireysel işlemin incelenmesi:

… Yüksek İhtisas Hastanesinde uzman doktor olarak görev yapan davacının, eş durumu özrü nedeniyle … ili’ne atanma talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin 03/07/2015 günlü, … sayılı işlemin iptali istemi yönünden;

Genel Yönetmelik olan ve kurumların çıkaracakları özel yönetmeliklerde dayanak alınan Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmelikte, serbest veya özel kuruluşlarda çalışan eş nedeniyle atanma isteğinde bulunma hakkı tüm Devlet memurları için unvan veya sıfat yönünden herhangi bir kısıtlamaya tabi tutulmadan yer aldığı halde, ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği ile, hekimleri kapsayan “stratejik personel”e bu konuda kısıtlama getirildiği görülmüştür.

 

Dosyanın incelenmesinden, davacının; eşinin üç yıldan fazla süredir … ilinde özel bir şirkette sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle hizmet akdi ile görev yaptığından bahisle eş durumu mazeretine dayalı atanma talebinde bulunduğu, bu başvurunun, kendisinin stratejik personel kapsamında olduğu ve ilgili Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin ikinci fıkrasının (c) bendi ile beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesi gerekçe gösterilerek reddedildiği anlaşılmıştır.

Bütün bu açıklamalar çerçevesinde, davacının eş durumu özrü nedeniyle … iline atanmak için yaptığı başvurusunun, anılan Yönetmeliğin 20. maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen koşullar çerçevesinde incelenip değerlendirilmesi ve bunun neticesine göre başvurusu ile ilgili yeniden bir işlem tesis edilmesi gerekmekte olup, Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe aykırı olacak şekilde Yönetmeliğin 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” düzenlemesine dayanılarak reddedilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.

Öte yandan; Devlet Memurlarının Yer Değiştirme Suretiyle Atanmalarına İlişkin Yönetmeliğe 16/08/2014 günlü, 29090 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 30/06/2014 günlü, 2014/6578 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile getirilen ve tüm Devlet memurlarını kapsayan, kamu personeli olmayan eşin, talep edilen yerde kesintisiz son üç yıl sosyal güvenlik primi ödemek suretiyle kendi adına veya bir hizmet akdi ile işverene bağlı olarak çalışmış ve halen çalışıyor olması halinde eşin bulunduğu yere atanabileceği yolundaki düzenlemeye, 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/08/2016 günlü, 2016/9097 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile anılan Yönetmeliğin “Aile Birliği Mazeretine Bağlı Yer Değişikliği” başlıklı 14. maddesine “Genel sağlık bakımından önemi haiz sağlık personeli hakkında özel yönetmelikte düzenleme yapılması kaydıyla birinci fıkranın (d) bendine ilişkin farklı usul ve esaslar belirlenebilir.” cümlesinin son fıkra olarak eklenmesiyle istisna getirilerek, ‘nın atama ve yer değiştirme yönetmeliğinde diğer kurumlardan farklı düzenleme yapmasına imkan tanınmış olup, 01/09/2016 günlü, 29818 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mezkur Bakanlar Kurulu kararı öncesinde, davalı idarenin Genel Yönetmelikte yer alan hususlardan farklı bir düzenleme yapma yetkisi bulunmadığı açıktır.

KARAR SONUCU:

Açıklanan nedenlerle;

1. 26/03/2013 günlü, 28599 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve Bağlı Kuruluşları Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 4. maddesinin 11. fıkrasının (m) bendinde yer alan “Stratejik personel: Tıpta ve diş hekimliğinde uzmanlık eğitimi mevzuatına göre uzman olmuş uzman tabip, uzman (TUTG) ve tabip unvanındaki personeli,” ibaresinin iptali istemi yönünden DAVANIN REDDİNE,

2. Aynı Yönetmeliğin 04/04/2015 günlü, 29316 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelikle değişik 20. maddesinin 7. fıkrasında yer alan, “Stratejik personelin yer değiştirme taleplerinde bu maddenin (……..) beşinci fıkrası uygulanmaz.” ibaresinin iptali istemi hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,

3. Davacının, eş durumu gözetilerek … iline atanma başvurusunun reddine ilişkin … günlü, … sayılı işlemin İPTALİNE,

4. Aşağıda dökümü yapılan …-TL yargılama giderinin davadaki haklılık oranına göre yarısı olan …- TL’lik kısmının davalı idareden alınarak davacıya verilmesine; kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, …-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine,

5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen 30 (otuz) gün içerisinde Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’na temyiz yolu açık olmak üzere, 17.12.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 

 

UYARI: Bu sitede yer alan bilgiler, makaleler, kararlar ve sair paylaşımlar Avukatlık Kanunu, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği ve TBB Meslek Kuralları ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve meslek itibarını zedeleyecek her türlü tavır ve davranıştan özenle kaçınılarak hazırlanmaktadır. Site içeriğindeki paylaşımların herhangi birinde reklam, tanıtım, pazarlama, iş sağlama amacı güdülmemektedir. Bu sebeple, bu bilgilerin profesyonel danışmanlık hizmeti yerine geçtiği kabul edilmemelidir. Site içeriğinde bulunan her türlü paylaşım Göçük Hukuk Bürosu ekibinin bilgi ve emeğinin ürünü olup, FSEK kapsamında eser niteliğindedir ve izinsiz kullanımı yasaktır.

İlgili Yazılar