İşçinin Yazılı Onayı Olmadan Tek Taraflı Ücretten İndirim Yapılamaz.

YARGITAY 9. Hukuk Dairesi

Esas No: 2015/33272

Karar No: 2019/5212

Karar Tarihi: 11.03.2019

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

A) Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, davacının İstanbul Büyükşehir Belediye’ye bağlı ve ihale suretiyle hizmeti verilen Sağlıkİstanbul Sağlık AŞ. unvanlı şirketin Esenler Engelliler merkezinde (İSEM) eğitmen olarak 1.1.2007 den itibaren iş akdiyle çalıştığını, Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, davalı şirket İstanbul Büyükşehir Belediye’ye bağlı bu işyerinde hizmet satın alma yoluyla işçi çalıştırdığını, davacı çok önceden aynı işyerinde çalıştığı ve ihaleyle şirketler değişse de çalışanlar aynı kaldığı ve kesintisiz çalışmaya devam ettiğini, davalı şirket ile Sendika arasında TİS imzalandığı ve yürürlüğe girdiğini, TİS. 15.11.2007-14.11.2009 arası olup işletmede yeni TİS için Bakanlıktan alınan çoğunluk tespitine işveren sendikası itiraz ettiği ve dava devam ettiğini beyan etmiştir.

Sözleşmenin 4.maddesinde bu işyerinin de TİS kapsamında olduğu açıkça yazılı olduğunu, İstanbul Büyükşehir Belediye asıl işveren olup bu işyerine bağlı ayrı bir müdürlüğü olduğunu,tüm işlemler Belediyenin talimatıyla şirketçe yapıldığını, işyeri her iki davalı tarafından birlikte işletildiği ve işçilerin çalışmaları,denetimi ve gözetimi,işten çıkarılması,işe alınması birlikte yapıldığını, asıl işveren İstanbul Büyükşehir Belediye davacının ödenmeyen TİS den doğan haklarından ve Kanundan doğan alacaklarından alt işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunu,diğer işçiler adına … ve … Mahkemelerinde açılan davalardan 11. İş Mahkemesi davası lehe sonuçlandığı ve Yargıtay safhasında olduğunu ileri sürmüştür.

Ücretin 2009/Ocak ve Mayıs ayında İş Kanunu’nun 22 ve 62 maddesine aykırı hareket edilerek düşürüldüğünü,2008/Aralık ayındaki ücreti rızası dışında tek yanlı olarak işverence 2009/Ocak ayında ve sonrada 2009/Mayıs ayında düşürüldüğü ve halen düşük ücret ödendiğini,ücret düşüklüğüne ilişkin yazılı bir bildirim yapılmadığı gibi davacıda bu indirimi kabul etmediğini,taraflar arasında TİS Mayıs/2008 de YHK tarafından karara bağlandığını,TİS in imzalanmasından sonra ücretinin artması beklenirken brüt aylık çıplak ücreti düşürüldüğünü,TİS 36 da zam oranları ve tarihleri belirlendiğini,sözleşmenin 3.periyodundaki %4 lük zam davacıya çok kısa süre uygulandıktan sonra kesildiği ve bir daha ödenmediğini beyan etmiştir.

Ücretinin düşürülmesi yönündeki uygulamalara muvafakati olmadığını,çıplak ücretin düşürülmesi nedeniyle ücrete bağlı tüm alacaklar düşük ödendiğini,TİS. den kaynaklı ücret zammı farkı ücretin düşürülmesi nedeniyle eksik ödenen ücret farkı alacağı ödenmediğini,alacakların TİS den kaynaklandığını,bu nedenle en yüksek işletme kredisi faizi uygulanması gerektiğini belirterek, TİS ücret zammı fark alacağı ile eksik ödenen ücret alacaklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

B) Davalı Cevabının Özeti:

Davalı … vekili ; davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacı Belediyenin işçisi olmayıp tamamen özel hukuk tüzel kişisi olan ve Belediye ile hiçbir hukuki bağı olmayan diğer davalının işçisi olduğunu,diğer firma tarafından ihale konusu işlerde çalıştırılmış olması durumunda belirli süreli iş akdi ile çalışmış olacağından haklarını sözleşme kapsamında ancak kendisini çalıştıran firmadan isteyebileceğini,husumetin davacıyı çalıştıran firmaya yöneltilmesi gerektiğini, Belediye ihale makamı olması yada yüklenici ile arasında bir eser sözleşmesi mevcut olması durumunda Belediyenin taraf sıfatı ve husumet yöneltilmesi mümkün olmadığını,Belediyeye husumet ve sorumluluk yüklenmesi doğru olmayacağını,davacı diğer dava dışı firma ile yaptığı iş akdi kapsamında çalışmış olup çalışma şartları da söz konusu iş akdiyle belirlendiğini,haklarını bu sözleşme doğrultusunda aldığını,bir alacağı kalmadığını savunarak davanın reddini savunmuştur.

Davalı Sağlık AŞ. Vekili; 01.01.2007 den itibaren şirkette İstanbul Büyükşehir Belediye’den ihale ile alınan değişik projeler kapsamında yıllık belirli süreli iş sözleşmeleri ile çalıştığını,zamanaşımı itirazında bulunduklarını,davacı ile alınan ihalelere bağlı olarak yapılan yıllık yazılı sözleşmeler ile çalışma koşullarında değişiklikler yapılıp davacı imzası ile onayladığı ve bu ücretle çalışmasına devam ettiğini,çalışma koşullarındaki değişiklikle ilgili 6 günlük yasal itiraz süresi içinde değişikliği kabul etmediğine ilişkin bir itirazı da olmadığını beyan etmiştir.

İş koşullarındaki değişiklik usul ve yasaya uygun olduğunu,davacının ibraz ettikleri 6 adet sözleşmeyi kendi rızasıyla imzalayıp uzun süre bu şekilde çalıştıktan sonra bu davayı açması iyi niyet kuralı ile bağdaşmadığını,05.07.2007 den itibaren Türkiye Sağlık İşçileri Sendikası üyesi olduğunu, Sendika ile Sağlık AŞ. arasında 15.11.2007-14.11.2009 arasında geçerli TİS 25.5.2008 tarihinde imzalandığını,davacıya 15.11.2007 den itibaren TİS den kaynaklanan alacaklarının ödendiğini,TİS. 14.11.2009 da sona erdiğini ve 1.1.2010 da davacı ile yeni bir sözleşme imzalandığını ve bu yeni sözleşme İş Kan. 22/2 kapsamında bir değişiklik anlaşması olduğunu,dolayısıyla TİS. den kaynaklanan bir alacağı bulunmadığını,davacının TİS. nin yürürlükte olduğu dönemde TİS. ücret farkı alacağı ve sonrasında eksik ödenen ücret farkı alacağı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.

C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.

D) Temyiz:

Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.

E) Gerekçe:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Taraflar arasında ücret farkı alacağı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

Somut uyuşmazlıkta mahkemece işçinin ücretinde indirim yapılması işçi aleyhine esaslı değişiklik teşkil edeceğinden bu indirimin ancak İş Kanunu’nun 22. maddesinde belirtilen şekilde yapılması gerekeceği, davacıya yasal düzenlemelerde öngörülen şekilde yazılı bir teklif yapılmadığı davacının yazılı rızasının alınmadığı, bu cihetle davacının TİS ücret zammı farkı alacağı ile buna bağlı olarak fark ücret alacağının talebinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 15.11.2008-14.11.2009 arasındaki TİS ücret zammı alacakları hüküm altına alınmış ise de; yeni iş sözleşmesinin akdedildiği 01.01.2010 sonrası için tüm ücret farkı alacaklarının hesap edilmesi hatalıdır. Davacı işçi yeni sözleşme imzalamış, bu şekilde yeni ücretine muvafakat etmiştir.

Yargıtay onamasından geçerek kesinleşen ….İş Mahkemesi’nin 2013/787 Esas,2014/227 … İş Mahkemesi’nin 2013/786 Esas ve 2014/226 Karar sayılı emsal dosyalarda da kabul edildiği üzere davacı ile imzalanan yeni bireysel iş sözleşmesinin tarihi 01.01.2010 tarihlidir.

Davacının Toplu İş Sözleşmesi’nin sona erdiği 14.11.2009 tarihine kadar TİS’ten doğan ücret zam farkları kabul edildiğine göre; bu zamdan dolayı 14.11.2009 tarihinden bireysel iş sözleşmesinin imzalandığı 01.01.2010 tarihine kadar ki fark ücret alacağının hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken Mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır.

F) Sonuç:

Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.03.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

UYARI: Bu sitede yer alan bilgiler, makaleler, kararlar ve sair paylaşımlar Avukatlık Kanunu, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği ve TBB Meslek Kuralları ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve meslek itibarını zedeleyecek her türlü tavır ve davranıştan özenle kaçınılarak hazırlanmaktadır. Site içeriğindeki paylaşımların herhangi birinde reklam, tanıtım, pazarlama, iş sağlama amacı güdülmemektedir. Bu sebeple, bu bilgilerin profesyonel danışmanlık hizmeti yerine geçtiği kabul edilmemelidir. Site içeriğinde bulunan her türlü paylaşım Göçük Hukuk Bürosu ekibinin bilgi ve emeğinin ürünü olup, FSEK kapsamında eser niteliğindedir ve izinsiz kullanımı yasaktır.