Türk Ticaret Kanunu’nda Yapılan Yeni Düzenlemeler Gereğince Hamiline Yazılı Pay Senetleri ile Defterlerin Elektronik Ortamda Tutulmasına ve Sermayenin Kaybı, Borca Batık Olma Durumlarına Dair Yapılan Değişiklikler

Öncelikle 31 Aralık 2020 tarihli Resmi Gazete’nin 5. Mükerrer sayısında yayımlanan 7262 sayılı Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin Kanun (“Kanun) ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nda (“TTK”) ticari defterlerin elektronik ortamda tutulması ve hamiline yazılı pay senetleri hakkında  yapılan önemli değişiklikler ile  başlamak isteriz.

7262 sayılı Kanun ile getirilen ilk değişiklik, TTK’nın 64 üncü maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen, Kanun’un 27. Maddesi, defterlerin elektronik ortamda tutulmasıyla ilgili olup kanun hükmü şu şekildedir: “Sermaye Piyasası Kanunu hükümleri saklı kalmak üzere, Ticaret Bakanlığı, pay defteri, yönetim kurulu karar defteri ile genel kurul toplantı ve müzakere defterinin elektronik ortamda tutulmasını zorunlu kılabilecektir.”

Bir diğer yapılan değişiklik uyarınca, hamiline yazılı pay senetleriyle ilgili kayıtların tutulmasına ilişkin usul ve esaslar ve bu kayıtlarla ilgili verilecek hizmet kapsamında alınacak ücretlerin Ticaret Bakanlığınca düzenlenecek bir tebliğ ile belirleneceği de hükme bağlanmıştır.

Kanun’un 31. maddesi ile pay senedi bastırılmasına ilişkin düzenlemelerin yer aldığı TTK madde 486 hükmünde değişiklikler getirilmiş olup bu kapsamda hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgilerin, senetler pay sahiplerine dağıtılmadan önce Merkezi Kayıt Kuruluşu’na (“MKK”) bildirimi zorunlu kılınmıştır.

Kanun madde 32 kapsamında ise, hamiline yazılı pay senetlerinin zilyetliğin devri ile devredilebileceğini öngören TTK madde 489’da değişiklik yapılmış olup bu pay senetlerinin devri için pay senetlerinin zilyetliği yeterli kabul edilmeyip MKK’ya bildirim zorunlu kılınmıştır. MKK’ya bildirimde bulunmayıp hamiline yazılı pay senedine sahip olanlar kişiler TTK’dan doğan, paya bağlı haklarını gerekli bildirim yapılıncaya kadar kullanamayacaklardır. Ayrıca üçüncü kişilere karşı haklarını ileri sürebilmelerinde de MKK’ya bildirim tarihi dikkate alınacaktır.

Getirilen kanunun 33. madde kapsamında, TTK madde 562’ye aşağıda yer alan fıkralar eklenmiş olup bir önceki maddelerde bahsettiğimiz madde 486 ve 489’da bildirim yükümlülüklerinin yerine getirilmemesi hallerinde,

“a) 486’ncı maddesinin ikinci fıkrası uyarınca bildirimde bulunmayanlar yirmi bin Türk lirası,

b) 489’uncu maddesinin birinci fıkrası uyarınca bildirimde bulunmayanlar beş bin Türk lirası,” idari para cezası uygulanacağı düzenlenmiştir.

Kanunun 34. maddesi ile TTK’ya geçici 14. madde hükmü eklenmiş olup halihazırda hamiline yazılı pay sahiplerinin, 31 Aralık 2021 tarihine kadar MKK’ya bildirilmek üzere, pay senetleri ile birlikte ilgili anonim şirkete başvurmaları zorunlu kılınmıştır. Yapılan başvurunun ardından anonim şirket yönetim kurulu, 5 (beş) iş günü içinde hamiline yazılı pay sahipleri ile sahip oldukları paya ilişkin bilgileri MKK’ya bildirmekle yükümlüdür. Pay sahipleri TTK’dan doğan paya bağlı haklarını anonim şirkete gerekli başvuru yapılıncaya kadar kullanamayacaktır.

Ek olarak belirtilmelidir ki TTK’da yapılan bu değişiklikler, 1 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe girecektir.

7262 sayılı Kanun metnine aşağıda yer alan link üzerinden ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/12/20201231M5-19.htm

Yapılmış olan bir diğer değişiklik ise 26.12.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 376. maddesinin Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile sermayenin kaybı veya borca batık olma durumlarında uyulacak usul ve esaslar yönünde yapılmış olup, söz konusu değişikliklere aşağıda yer verilmiştir.

Tebliğin 6. maddesinde sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde genel kurul olarak değiştirilmiş olup “zarar sebebiyle” ibaresi eklenmiştir. İlgili durum zarar ile ilişkilendirilmiş olup sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının karşılıksız kalması halinin “zararın, sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının yarısına eşit veya bu tutardan çok ve üçte ikisinden az olması” durumu olduğu ayrıca belirtilmiştir.

Sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az 2/3’sinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması bakımından ise Tebliğ kapsamında düzenleme yapılan bir diğer sermaye kaybı hali olan “sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az 2/3’sinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması” durumu, zararın sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının 2/3’sine eşit veya bu tutardan çok olması hali olarak değiştirilmiştir.

Sermayenin azaltılması bakımından yapılan değişiklik Tebliğ ile, sermaye ile kanuni yedek akçe toplamının en az 2/3’sinin zarar sebebiyle karşılıksız kalması halinde gerçekleştirilebilecek sermaye azaltımı bakımından, kalan sermayenin kayıp öncesi sermayenin 1/3’inden daha az olabileceği hususu, madde kapsamındaki “sermayenin 1/3’ü ile yetinme” ifadesinin “kalan sermayeyle yetinme” ile değiştirilmesi yoluyla vurgulanmıştır.

Bu doğrultuda, TTK’nın 473 ilâ 475’inci maddelerine göre sermaye azaltımı yapılmasına karar verildiği takdirde sermayenin, anonim şirketlerde 50.000 TL; limited şirketlerde 10.000 TL olan asgari sermaye tutarına kadar indirilebileceği düzenlenmektedir.

Sermayenin tamamlanması bakımından Tebliğ uyarınca, bilanço açıklarının kapatılması için getirilen yükümlülükler uyarınca ortakların tamamı veya bazı ortaklar tarafından kararının alınması halinde, her ortak zarar sebebiyle karşılıksız kalan tutarı kapatacak miktarda parayı vermekle yükümlü tutulmuştur. Bu doğrultuda, yapılan ödemeler, öz kaynaklar içerisinde sermaye tamamlama fonu hesabında toplanmakta ve takip edilmektedir. Değişiklik Tebliği kapsamında sermaye tamamlama fonunun yalnızca zararların mahsup edilmesi suretiyle kullanılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Sermayenin azaltılması yoluna gidilmeden sermayenin artırılması bakımından getirilen yeni düzenleme uyarınca sermayenin zarar sonucu ortaya çıkan kayıp kadar azaltılması yoluna gidilmeden sermaye artırımına karar verilmesi halinde, tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içerisinde korunmasını sağlayacak tutara göre belirlenecektir.

Bununla birlikte, bedellerinin tamamen ödenmesi suretiyle sermayenin istenilen düzeyde artırılmasına ve daha sonra azaltılmasına karar verilebileceği belirtilmiştir. Fakat buna ek olarak tescil edilecek sermaye ile kanuni yedek akçeler toplamının en az yarısının özvarlık içinde korunması zorunluluğu aranmıştır.

Sermaye kaybı ve borca batık olma durumu hesaplamaları bakımından Tebliğ uyarınca; şirketler tarafından henüz ödenmemiş yabancı para cinsi borçlarına ilişkin kur farkı zararları, 2020 ve 2021 yıllarında tahakkuk eden kiralamalardan kaynaklanan giderler, amortismanlar ve personel giderlerinin toplamının yarısının sermaye kaybı ve borca batık olma durumunun hesaplanmasında 1 Ocak 2023 tarihine kadar dikkate alınmayabilecektir. Yapılan olan bu değişiklik şirketleri var olan yükümlülükleri açısından rahatlatacak gibi durmaktadır.

Değişiklik Tebliği’nin tam metnine aşağıdaki link üzerinden ulaşabilirsiniz.

https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/12/20201226-6.htm

Saygılarımızla.

                                                                                                                                                                           Av. Jülide TÜRKOĞLU

 

UYARI: Bu sitede yer alan bilgiler, makaleler, kararlar ve sair paylaşımlar Avukatlık Kanunu, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği ve TBB Meslek Kuralları ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve meslek itibarını zedeleyecek her türlü tavır ve davranıştan özenle kaçınılarak hazırlanmaktadır. Site içeriğindeki paylaşımların herhangi birinde reklam, tanıtım, pazarlama, iş sağlama amacı güdülmemektedir. Bu sebeple, bu bilgilerin profesyonel danışmanlık hizmeti yerine geçtiği kabul edilmemelidir. Site içeriğinde bulunan her türlü paylaşım Göçük Hukuk Bürosu ekibinin bilgi ve emeğinin ürünü olup, FSEK kapsamında eser niteliğindedir ve izinsiz kullanımı yasaktır.