KURUCU İNTİFA SENETLERİ HAKKINDA

Girişimcilik ekosisteminin gelişmesi ve startup firmaların başarılı satış işlemleri sebebiyle son dönemde kurucu intifa senetleri sıkça gündeme gelmektedir. Keza kurucu intifa senetleri sayesinde şirket satışı/pay devri gerçekleşse dahi fikir sahibi kurucuların haklarının korunması ve bir nevi onore edilmesi mümkündür.

Özellikle yabancı sermayeye yapılan şirket satışlarında, sermaye sahiplerinin fikir sahiplerinin şirketin devamında da şirkette yer almasını istediği ortadadır. Bu sebeple kurucuların şirket içerisinde kalması ve şirket için çalışmalara devam etmesi için sembolik nitelikte(%10-%20) gibi payların devir dışında bırakıldığı görülmektedir.

Kurucuların fikirlerinin ödüllendirilmesi ve şirket ile bağlarının devamı amacıyla kuruculara kurucu intifa hakkı tesisi de mümkündür. Önemle belirtmek gerekir ki kurucu intifa senedi sahipleri şirket ortağı değildir, şirket ortağının sahip olduğu hakları kullanma yetkisi de bulunmamaktadır.

Kurucu İntifa Senetleri Nedir?

Kurucu intifa senetleri Türk Ticaret Kanunu(TTK) m.502 hükmünde düzenlenmiştir. Madde uyarınca genel kurul, esas sözleşme uyarınca veya esas sözleşmeyi değiştirerek, bedeli kanuna uygun olarak yok edilen payların sahipleri, alacaklılar veya bunlara benzer bir sebeple şirketle ilgili olanlar lehine intifa senetleri çıkarılmasına karar verebilmektedir.

Kurucu İntifa Senetleri İle Kuruculara Hangi Menfaatler Verilebilir?

Türk Ticaret Kanunu m.503 hükmü uyarınca, intifa senedi sahiplerine pay sahipliği hakları verilemez. Ancak bu kişilere, net kâra, tasfiye sonucunda kalan tutara katılma veya yeni çıkarılacak payları alma hakları tanınabilmektedir.

Kurucu intifa senetleri emre veya hamiline yazılı olarak çıkartılabilir.

Görüldüğü üzere kurucu intifa senedi sahipleri net kardan pay alabilecek, tasfiye sonucunda kalan kara katılabilecek veyahut yeni çıkartılacak payları satın alma konusunda rüçhan hakkına sahip olabilecektir.

Türk Ticaret Kanunu m. 348/1 hükmü uyarınca, şirketi kurdukları sırada harcadıkları emeğe karşılık olarak kuruculara, para ve bedelsiz pay senedi vermek gibi şirket sermayesinin azalması sonucunu doğurabilecek bir menfaat tanınması yasaklanmıştır.

Bu hükme aykırı esas sözleşme hükümleri geçersiz olarak kabul edilmektedir. Ancak, dağıtılabilir kârdan yazılı yedek akçe ile pay sahipleri için yüzde beş kâr payı ayrıldıktan sonra kalanın en çok onda biri intifa senetleri bağlamında kuruculara ödenir.

Yine Türk Ticaret Kanunu m. 348/3 hükmü uyarınca, dağıtılabilecek kâr mevcut ise şirket kârın dağıtılmamasını kararlaştırmış olsa dahi kurucu intifa sahipleri esas sözleşmede öngörülen kâr paylarını alabilmektedir. Bu düzenleme ile kurucu intifa senedi sahipleri korunmaktadır.

Birleşme Halinde Kurucu İntifa Hakkı Sahiplerinin Durumu

Türk Ticaret Kanunu m.136 uyarınca şirketler;

a) Bir şirketin diğerini devralması, teknik terimle “devralma şeklinde birleşme” veya

b) Yeni bir şirket içinde bir araya gelmeleri, teknik terimle “yeni kuruluş şeklinde birleşme”,

yoluyla birleşebilmektedir.

Birleşme halinde kurucu intifa senedi sahiplerinin haklarının gözetilmesi amacıyla TTK 140/5 hükmü düzenlenmiştir. Hüküm uyarınca, devralan şirket, devrolunan şirketin intifa senedi sahiplerine, eş değerli haklar tanımak veya intifa senetlerini, birleşme sözleşmesinin yapıldığı tarihteki gerçek değeriyle satın almak zorundadır.

Halka Arz Halinde Kurucu İntifa Senedi Sahiplerinin Durumu

Türk Ticaret Kanunu m.348/2 hükmü uyarınca, 6102 sayılı kanunun yürürlüğe girmesi sonrası kurulan anonim şirketler, pay senetlerini halka arz etmeden önce kurucu intifa senetlerini, herhangi bir bedel ödemeden iptal etmelidir. Aksi hâlde intifa senetleri kendiliğinden geçersiz sayılmaktadır.

Görüldüğü üzere halka arz işlemi kurucu intifa senetlerinin ortadan kaldırılması için bir sebep olarak öngörülmüştür. Emredici olarak düzenlenen bu madde uyarınca şirket tarafından iptal işlemi yapılmasa dahi yasa bu intifa senetlerinin geçersiz sayılacağını dile getirmektedir.

Bu madde ile kurucu intifa senedi sahipleri haklarının tek taraflı bir karar ile bertaraf edilmesi mümkündür. Yine bu hakkın kötüye kullanılması da mümkündür.

Kurucu İntifa Senetlerinin Sona Ermesi

Doktrinde kurucu intifa senedi sahibi ile şirket arasında sözleşmesel bir ilişki olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle kurucu intifa senedi sahibi onay vermesi halinde intifa senetleri sona erebilmektedir.

Kurucu intifa senetlerinin süreye bağlanması halinde, sürenin sona ermesi ile birlikte intifa senetleri de sona erecektir. Birleşme durumunda devralan şirket intifa senedi sahiplerinin senetlerinin gerçek değerini ödeyerek kurucu intifa senedini sona erdirebilir.

Son olarak halka arz halinde TTK/348-2 hükmü uyarınca kurucu intifa senetleri şirket tarafından iptal edilecek, iptal edilmese dahi kanunen geçersiz sayılacaktır.

Göçük Hukuk Bürosu

                                                                                                                                                                                                                         17.03.2021