Senedin Sonradan Doldurulduğunu İddia Eden Taraf, Bu İddiasını Yazılı Delille İspatlamak Zorundadır.

YARGITAY 19. Hukuk Dairesi

Esas No: 2019/341

Karar No: 2020/1368

Karar Tarihi: 08.07.2020

Taraflar arasında görülmekte olan menfi tespit davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine …Hukuk Dairesi tarafından verilen istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.

Karar:

Davacı vekili, taraflar arasında 24/06/2009 tarihinde adi ortaklık şeklinde işletilmek üzere fırıncılık işine başlandığını, her iki tarafın piyasadan un temin etmek amacıyla açığa imzalı üçer adet boş senet verileceğinin kararlaştırıldığını, daha sonra ortaklığın bozulduğunu, davalının teminat adı altında boş olarak imzalanmış senetleri ilgili yerlere vermek yerine senetlerden birini anlaşmaya aykırı doldurarak takibe koyduğunu ileri sürerek takip konusu senet nedeniyle davacının borçlu olmadığının tespiti ile davalının % 20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacının iddiasının yazılı delil ile ispatı gerektiğini, nakden kayıtlı senedin davacı tarafından ortaklıktan doğan borçları için verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu, davacının imzasını inkar etmediği, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunun yazılı delil ile ispatı gerektiği, davacı tarafça davalıdan sadır olmuş yazılı delil bildirilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, davanın kambiyo senedine dayalı menfi tespit davası olduğu, takip konusu bonoda davacının keşideci davalının ise lehtar durumunda olduğu, bonodaki keşideci imzasının davacıya ait olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmazlık olmadığı gözetilmiştir.

TTK’nun 778/1-f maddesinin yollaması ile 680/1.maddesi uyarınca tedavüle çıkarılırken tamamen doldurulmamış bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, senedin tedavüle çıkarılırken anlaşmaya aykırı doldurulduğunu iddia eden davacının iddiasını yazılı delille ispat etmesi gerektiği, davacının senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğunu kanıtlamaya elverişli yazılı delil bildirmediği, mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre, ispat yükü doğru belirlenerek aynı gerekçe ile davanın reddine karar vermesi usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Sonuç:

Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle muhakeme hukukuna ve maddi hukuka uygun bulunan hükmün ONANMASINA, dosyanın Denizli Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 08.07.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

 

UYARI: Bu sitede yer alan bilgiler, makaleler, kararlar ve sair paylaşımlar Avukatlık Kanunu, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği ve TBB Meslek Kuralları ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve meslek itibarını zedeleyecek her türlü tavır ve davranıştan özenle kaçınılarak hazırlanmaktadır. Site içeriğindeki paylaşımların herhangi birinde reklam, tanıtım, pazarlama, iş sağlama amacı güdülmemektedir. Bu sebeple, bu bilgilerin profesyonel danışmanlık hizmeti yerine geçtiği kabul edilmemelidir. Site içeriğinde bulunan her türlü paylaşım Göçük Hukuk Bürosu ekibinin bilgi ve emeğinin ürünü olup, FSEK kapsamında eser niteliğindedir ve izinsiz kullanımı yasaktır.