38 VE 42. SINIF HİZMETLERİNİ İÇEREN “BULTT” İBARELİ MARKA SAHİBİNİN İTİRAZI İLE, 09, 35, 38 VE 42. SINIF ÜRÜN VE HİZMETLERİ İÇEREN “ŞİRKETİM BULUTTA” İBARELİ MARKANIN HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE KARAR VERİLMİŞTİR.
Esas No: 2019/4017
Karar No: 2020/2340
YARGITAY 11. Hukuk Dairesi
Karar Tarihi: 04.03.2020
T.C. YARGITAY KARARI YARGITAY KARARI MAHKEMESİ:FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
( – Marka ibaresinin bir bütün olarak ayırt edici olması – )
Taraflar arasında görülen davada Ankara 2.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 03/02/2016 tarih ve 2014/438-2016/26 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin ayrı ayrı davalılar vekilleri tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili;
Davacının “BULTT” ibareli 38. ve 42. sınıf hizmetleri içeren 2010/24605 sayılı markasının bulunduğunu, davalının… sayılı “ŞİRKETİM BULUTTA” ibareli 09, 35, 38 ve 42.sınıf ürün ve hizmetleri içeren marka tescil başvurusuna davacı tarafından yapılan itirazın nihai olarak TPMK YİDK tarafından reddedildiğini, oysaki başvuru işaretinin tescil kapsamında yer alan ürün ve hizmetler bakımından ayırt ediciliğinin bulunmadığını, vasıf bildirici ve herkesin kullanımına açık bir ibare olduğunu, ayrıca başvurunun itiraza mesnet marka ile iltibasa sebebiyet vereceğini ileri sürerek TPMK YİDK’nın 2014/M-11144 sayılı kararının iptaline, davalı markasının hükümsüzlüğü ile sicilden terkinine karar verilmesini istemiştir.
Davalı kurum vekili;
Başvuru işaretinin marka olarak tescil edilebileceğini, vasıf bildirmediğini, ticaret alanında herkesin kullanımına açık olmadığını, bu hususun İstanbul 2.FSHHM’nin 2014/254 sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen kararla da sabit olduğunu, başvuru ile davacının itiraza mesnet markaları arasında iltibasa sebebiyet verecek bir benzerliğinin bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, bütün olarak “ŞİRKETİM BULUTTA” ibaresinin başvuru kapsamında yer alan 9, 35, 38 ve 42.sınıf mal ve hizmetler ile ilgili kullanıcı sistemlerinde ihtiyaç duyulan yazılım, donanım, dosya saklama ve barınma gibi temel ihtiyaçların kullanıcıdan uzak bir bilgisayardan internet bağlantısıyla sunulmasını sağlamakta olan sisteme yönelik bir tanımlama ve bilgilendirme olduğu, ortalama tüketicilerin hemen hemen tamamının işareti bu mesajla algılayacağı, ibarenin bir bütün olarak ayırt ediciliği olmayan, vasıf bildirici ve ticaret hayatında herkesin kullanımına açık bir ibare olduğu, başvurunun 556 sayılı KHK’ nin 7. maddesinin a, c ve d bendi hükümleri gereğince reddinin gerektiği, işaretin kullanımla ayırt edicilik kazandığına ilişkin bir kanıt da bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, TPMK YİDK kararının iptaline, davalı adına tescilli markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir.
Kararı, davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, ayrı ayrı davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ:
Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, ayrı ayrı davalılar vekillerinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalılardan ayrı ayrı alınmasına, 04/03/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.