CEZA HUKUKUNDA UZLAŞTIRMA
GENEL OLARAK UZLAŞTIRMA
Uzlaştırma 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 253 ve 255. maddeleri arasında düzenlenmiş olup Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 4. Maddesine göre, “Uzlaştırma kapsamına giren bir suç nedeniyle şüpheli veya sanık ile mağdur, suçtan zarar gören veya kanuni temsilcisinin, Kanun ve bu Yönetmelikteki usul ve esaslara uygun olarak uzlaştırmacı tarafından anlaştırılmaları suretiyle uyuşmazlığın giderilmesi süreci” olarak tanımlanmıştır.
Kanunda belirlenen şartların oluştuğu durumlarda sanık veya şüpheli uzlaştırmacı önünde anlaşabilir. Bu soruşturma evresinde yapılabildiği gibi kovuşturma aşamasında da yapılması mümkündür. Temel amacı tarafların ortak bir çözüm bularak anlaşması olan uzlaştırma arabuluculuk, şikayetten vazgeçme veya ön ödeme gibi kurumlarla karıştırılmamalıdır.
Kanunda yazılı suçlar bakımından bir dava şartıdır. Kamu davası açılabilmesi tarafların uzlaşamamasına bağlıdır. Tarafların uzlaşması durumunda kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir.
UZLAŞTIRMA KOŞULLARI
Uzlaştırmanın koşullarından birisi kuşkusuz suçun kanunda sayılı uzlaşmaya tabi suçlardan biri olmasıdır. Ayrıca suçun işlendiği hususunda yeterli suç şüphesi bulunmalıdır.
Kovuşturması ve soruşturması şikayete tabi olan suçlar kanunda ayrıca sayılıp sayılmadığına bakılmaksızın uzlaştırma kapsamındadır.
Ancak, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar şikayete tabi olsa dahi uzlaştırma bu suçlarda mümkün değildir. Ayrıca, CMUY m.8/5’e göre “Şüpheli ya da sanık tarafından başka bir suçla birlikte işlenmesi halinde, uzlaştırma yoluna gidilemez.”. Kamu tüzel kişilerine karşı işlenen suçlarda da yine uzlaştırma yoluna gidilmesi mümkün değildir.
Birden fazla kişiye karşı işlenen suçlarda uzlaştırma mağdurların tamamının uzlaşmayı kabul etmesiyle mümkün olacaktır. Birden fazla kişinin beraber işlediği suçlarda ise CMK m.255 uyarınca uzlaşan kişi uzlaştırmadan yararlanır.
UZLAŞTIRMA HANGİ SUÇLARDA MÜMKÜNDÜR?
5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununa göre uzlaştırma Türk Ceza Kanunda yer alan şu suçlar bakımından mümkündür;
- Yukarıda sayılan istisnalar hariç olmak üzere takibi şikayete bağlı suçlar.
- Kasten Yaralama (üçüncü fıkra hariç madde 86; madde 88)
- Taksirle yaralama (madde 89),
- Tehdit (madde 106, birinci fıkra),
- Konut dokunulmazlığının ihlali (madde 116),
- İş ve çalışma hürriyetinin ihlali (madde 117, birinci fıkra; madde 119, birinci fıkra (c) bendi),
- Hırsızlık (madde 141),
- Güveni kötüye kullanma (madde 155),
- Dolandırıcılık (madde 157),
- Suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi (madde 165),
- Çocuğun kaçırılması ve alıkonulması (madde 234),
- Ticari sır, bankacılık sırrı veya müşteri sırrı niteliğindeki bilgi veya belgelerin açıklanması (dördüncü fıkra hariç, madde 239), suçları.
SORUŞTURMA AŞAMASINDA UZLAŞTIRMA
Savcı soruşturma aşamasında yeterli şüphe bulunduğuna kanaat getirirse kamu davası açmadan önce dosyayı uzlaştırma bürosuna gönderir. Büroda görevli uzlaştırmacı, taraflara uzlaşma teklifinde bulunur. Bu teklifle birlikte uzlaşmacı tarafları uzlaşmanın sonuçları hakkında da bilgilendirir.
Taraflardan birinin reşit olmaması halinde uzlaştırma teklifi kanuni temsilcilere yapılır. Şüpheli, mağdur veya suçtan zarar gören üç gün içinde bu teklife bir yanıt vermezse uzlaşma teklifini reddetmiş sayılacaktır. Taraflardan birine ulaşılamaması durumunda da uzlaştırma yapılmaksızın soruşturma sonlandırılır.
Uzlaşmadaki edimler yerine getirildiğinde savcı “Kovuşturmaya Yer Olmadığı Kararı” verir. Eğer uzlaşma aşamasında belirlenen edim tek seferde yerine getirilemeyecek bir edimse (örn. Takside bağlanmışsa veya süreklilik arz ediyorsa) “Kamu Davası Açılmasının Ertelenmesi Kararı” verilir. Daha sonra bu edimin yerine getirilmemesi halinde kamu davası açılır.
MAHKEME TARAFINDAN UZLAŞTIRMA
Kamu davası açıldıktan sonra davaya konu suçun uzlaşmaya tabi suçlardan olduğu anlaşılırsa soruşturma aşamasındaki usule uygun olarak yine uzlaştırma yoluna gidilir.
Uzlaşma sonucu sanığın uzlaşma yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde davanın düşmesine karar verilir. Edimin süreklilik arz etmesi, ileriye bırakılması veya takside bağlanması halinde “Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması Kararı” verilir. Daha sonra uzlaşma yükümlülükleri yerine getirilmezse hüküm açıklanır.
EMSAL KARARLAR
- “…TCK’nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçundan kamu davası açıldığı ve yapılan yargılama sonucu mahkumiyet kararı verildiği, katılan kolluk beyanında uzlaşmak istemediğini belirtmiş ise de, hakaret suçundan uzlaşma teklif formu imzalatılmayıp uzlaşmanın mahiyeti ve sonuçlarının da açıklanmadığı, soruşturma ve kovuşturma aşamalarında usule uygun uzlaştırma işlemi yapılmadığının anlaşılması karşısında, 5271 sayılı CMK’nın 253. maddesinde öngörülen yönteme uygun biçimde sanık ve katılan arasında uzlaştırma işlemi yapılmadan mahkumiyet hükmü kurulması hukuka aykırıdır….” (Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2020/968 E. 2020/7494 K.)
- “…Sanığın üzerine atılı 5237 sayılı TCK’nin 86/2. maddesinde düzenlenen ”kasten yaralama” ve TCK’nin 106/1-2. cümlesinde düzenlenen ”sair tehdit” suçlarının uzlaşmaya tabi olması karşısında, soruşturma ve kovuşturma aşamasında taraflara uzlaşmayı kabul edip etmediklerinin sorulmadığı anlaşılmakla, taraflar arasında öncelikle 5271 sayılı CMK’nin 6763 sayılı Kanun ile değişik 253 ve 254. maddeleri gereğince uzlaştırma girişiminde bulunulması, uzlaştırma girişiminin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine yargılamaya devam olunarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği düşünülmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, … Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 15.04.2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.” (Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2021/5788 E. 2021/6929 K.)
Stj. Av. Abdullah Haşim ALAN
14.09.2021