Sanığın, Katılan Hakkında Söylediği Kabul Edilen “Narsist Bir Kişilik Yapısı Vardır” Şeklindeki Sözleri, Katılanın Onur, Şeref Ve Saygınlığını Rencide Edici Boyutta Olmadığından Hakaret Suçunun Unsurlarının Oluşmaz.
T.C. YARGITAY 18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5765 Karar No: 2015/5869 Karar Tarihi: 28.09.2015
Yargıtay Kararı
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ: Hakaret
HÜKÜM: Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanık hakkındaki beraat hükmü ihtilatın bulunmadığı gerekçesine dayanılarak kurulduğu, ancak sanığın davanın konusunu oluşturan sözleri iki mülkiye müfettişi ve katip huzurunda sarfettiği ve dolayısıyla ihtilat unsurunun varolduğu belirlenmektedir.
Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir.
Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir.
Kamu görevlileri veya sivil vatandaşa yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref, ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövmek fiilini oluşturması gerekmektedir.
Bu bağlamda olay günü sanığın tanık sıfatıyla ifade verirken katılan hakkında söylediği kabul edilen “narsist bir kişilik yapısı vardır”.
Şeklindeki sözlerinin, katılanın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmaması nedeniyle hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı anlaşılmıştır.
Eyleme ve yükletilen suça yönelik katılan … ve vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 28/09/2015 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.