Göçük Hukuk Bürosu

İstinafa Başvuru Süresi İçinde, İkinci Dilekçe İle İlk Dilekçede İleri Sürülmeyen Vakıalar Hakkında İstinaf Talebinde Bulunulmasında Yasal Bir Sakınca Yoktur.

İSTİNAFA BAŞVURU SÜRESİ İÇİNDE, İKİNCİ DİLEKÇE İLE İLK DİLEKÇEDE İLERİ SÜRÜLMEYEN VAKIALAR HAKKINDA İSTİNAF TALEBİNDE BULUNULMASINDA YASAL BİR ENGEL YOKTUR.

YARGITAY 8. Hukuk Dairesi

Esas No: 2018/15518
Karar No: 2019/9846

Karar Tarihi: 04.11.2019

ARTIK DEĞERE KATILMA ALACAĞI İSTEMİ – İKİNCİ DİLEKÇE İLE İLK
DİLEKÇEDE İLERİ SÜRÜLMEYEN VAKIA HAKKINDA İSTİNAF
TALEBİNDE BULUNULMASINDA YASAL ENGEL OLMADIĞI – EK
İSTİNAF DİLEKÇESİNDEKİ İTİRAZ DEĞERLENDİRİLEREK SONUCUNA
GÖRE KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ

 

ÖZET:

Davalı-birleşen dosyada davacı vekiline, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı 02.11.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, karar, davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından, süresi içinde 15.11.2017 tarihinde istinaf edilmiş, davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından istinaf başvuru süresi içinde verilen 16.11.2017 havale tarihli ek dilekçe ile ilk dilekçede ileri sürmediği, davacıbirleşen dosyada davalının banka hesabının İsviçre Frangı hesabı olduğu, bu banka hesabı üzerinden, davalı birleşen dosyada davacı lehine banka hesabının Türk Lirası hesabı olarak kabul edilerek katılma alacağı hesabı yapıldığı, İsviçre Frangının günümüz güncel kuru üzerinden TL’ye çevrilerek, faiziyle tahsil edilmesi gerektiği itirazını da ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini talep etmiş,

Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf yoluna başvuran tarafın yasal süre içerisinde olsa dahi sunacağı diğer dilekçelerin, istinaf dilekçesi mahiyetinde olmayıp, bu dilekçelerle belirtilen istinaf sebeplerinin Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmeye alınmasının mümkün olmadığı,

Bu nedenle 15.11.2017 tarihli istinaf sebepleri doğrultusunda inceleme yapılırken ek istinaf sebeplerini içerir 16.11.2017 tarihli dilekçedeki itirazların dikkate alınmayacağı değerlendirmesini yapmış ise de, davalı-birleşen dosyada davacı vekilince istinaf başvuru süresi içinde sunduğu ikinci bir dilekçe ile ilk dilekçede ileri sürmediği vakıa hakkında istinaf talebinde bulunmasında yasal bir engel olmadığından, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin ek istinaf dilekçesi içeriğindeki banka hesabına yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin banka hesabına yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmemesi doğru görülmemiştir.

Dava:

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 2. Aile Mahkemesi hükmüne karşı, davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davalı-birleşen davada davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Karar:

Dava ve birleşen dava artık değere katılma alacağı istemine ilişkin olup, Mahkemece, asıl davanın ve birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, karara karşı davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine, davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından temyiz isteğinde bulunulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir. (HMK mad. 355)

Davalı-birleşen dosyada davacı vekiline, İlk Derece Mahkemesinin gerekçeli kararı 02.11.2017 tarihinde tebliğ edilmiş, karar, davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından, süresi içinde 15.11.2017 tarihinde istinaf edilmiş, davalı-birleşen dosyada davacı vekili tarafından istinaf başvuru süresi içinde verilen 16.11.2017 havale tarihli ek dilekçe ile ilk dilekçede ileri sürmediği, davacı birleşen dosyada davalının banka hesabının İsviçre Frangı hesabı olduğu, bu banka hesabı üzerinden, davalı-birleşen dosyada davacı lehine banka hesabının Türk Lirası hesabı olarak kabul edilerek katılma alacağı hesabı yapıldığı, İsviçre Frangının günümüz güncel kuru üzerinden TL’ye çevrilerek, faiziyle tahsil edilmesi gerektiği itirazını da ileri sürerek, İlk Derece Mahkemesi kararının bu yönüyle de kaldırılması gerektiğini talep etmiş,

Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf yoluna başvuran tarafın yasal süre içerisinde olsa dahi sunacağı diğer dilekçelerin, istinaf dilekçesi mahiyetinde olmayıp, bu dilekçelerle belirtilen istinaf sebeplerinin Bölge Adliye Mahkemesince değerlendirilmeye
alınmasının mümkün olmadığı, bu nedenle 15.11.2017 tarihli istinaf sebepleri doğrultusunda inceleme yapılırken ek istinaf sebeplerini içerir 16.11.2017 tarihli dilekçedeki itirazların dikkate alınmayacağı değerlendirmesini yapmış ise de, davalı-birleşen dosyada davacı vekilince istinaf başvuru süresi içinde sunduğu ikinci bir dilekçe ile ilk dilekçede ileri sürmediği vakıa hakkında istinaf talebinde bulunmasında yasal bir engel olmadığından, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin ek istinaf dilekçesi içeriğindeki banka hesabına yönelik itirazı hakkında olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin banka hesabına yönelik istinaf başvurusunun değerlendirilmemesi doğru görülmemiştir.

Sonuç:

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, davalı-birleşen dosyada davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının bozma nedenine göre şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine, kararın bir suretininde İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz
edene iadesine, 04.11.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi. (¤¤)

İlgili Yazılar