Sigortalılık Başlangıcının Tespiti Davasında da; Hizmet Tespiti Davalarında Olduğu Gibi İşçinin Dava Konusu İşyerinde Bir Gün Çalıştığı İspatlanmalıdır.

YARGITAY 10. Hukuk Dairesi

Esas No:2018/2988

Karar No:2018/10345

Karar Tarihi: 10.12.2018

ÖZET:

Inceleme konusu dava degerlendirildiginde, davacının talep ettigi dönemlere iliskin fiili çalısmasının olup olmadıgının aydınlatılamadıgı, davaya konu talebin somutlastırılmadıgı anlasılmakla; Mahkemece, davacıya talep ettigi yıllara iliskin nasıl çalıstıgı, ücretini ne sekilde aldıgı, ara verip vermedigi, 15.08.1989 tarihli ise giris bildirgesi verilen is yerinde çalısıp çalısmadıgı, iddia ettigi çalısmasının yılın tamamına mı ait mi yoksa belirli aylara mı ait oldugu sorulmalı, ara verilmis ise hak düsürücü süre irdelenmeli, tüm dönemleri kapsayan muhtarlar ve azalar ( dönemleri açık açık yazılmak suretiyle) ayrıca orman bekçisi Hüseyin ve köy sakinleri tanık olarak dinlenilmeli, talep edilen sürenin çok uzun yılları kapsaması nedeniyle çalısma süresi, sekli ve ücret ödemeleri titizlikle belirlenmeli, uyusmazlık konusu husus, hiçbir kusku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte degerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve arastırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

DAVA:

Dava, hizmet tespiti istemine iliskindir.

Mahkemece, bozmaya uyularak ilâmında belirtildigi sekilde davanın kabulüne karar verilmistir.

Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteginin süresinde oldugu anlasıldıktan ve Tetkik Hâkimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kagıtlar okunduktan sonra isin geregi düsünüldü ve asagıdaki karar tespit edildi.

Sigorta baslangıcının tespiti istemine yönelik olarak yapılan incelemede;

506 sayılı Kanunun 108. maddesi geregince sigortalılık baslangıç tarihinin belirlenmesine iliskin açılan her dava, sigortalılıgın saptanması istemini de içerdiginden, aynı Kanunun 79/10 maddesi kapsamında bir günlük çalısmanın belirlenmesi davasıdır. Bu nedenle hizmet tespiti davalarındaki kanıtlama yöntem ve ilkeleri benimsenip uygulanmalı, baska bir anlatımla, sigortalılıktan söz edilebilmesi için, çalısmanın varlıgı, hizmet tespiti davaları yönünden kabul edilen yöntem ve ilkelere
uygun biçimde saptanmalıdır.

6100 sayılı HMK m. 119/1-e geregince davacının, iddiasının dayanagı olan bütün vakıaları sıra numarası altında açık özetlerini bildirme, m. 194 geregince de tarafların, dayandıkları vakıaları, ispata elverisli sekilde somutlastırma yükümlülügü vardır. Tarafların, dayandıkları delilleri ve hangi delilin hangi vakıanın ispatı için gösterildigini açıkça belirtmeleri zorunludur.

Bir davada haklı çıkabilmek için soyut veya genel hatlarıyla bir iddiayı ortaya koymak yeterli degildir. Aynı zamanda bu iddiaların, ispata elverisli hale getirilerek zaman, mekân ve içerik olarak somutlastırılması gerekir. En azından iddianın arastırılabilmesine yönelik somut bilgi ve açıklamaların sunulması gerekir. Iddia somutlastırıldıktan sonra hâkim ve karsı taraf, bunun üzerinden savunma ve yargılama yapabilecektir. Soyut iddialar ve vakıalar üzerinden degerlendirme yapılması mümkün degildir.

Somutlastırma yükü, genel anlamda tarafların açıklama ödevinin bir parçası ve layihalar teatisi asamasındaki tezahür seklidir. Somutlastırma yükü, basit yargılama ve kendiliginden arastırma ilkesinin uygulandıgı davalarda da geçerlidir.

HMK m. 31 geregince, Hâkim, uyusmazlıgın aydınlatılmasının zorunlu kıldıgı durumlarda, maddi veya hukuki açıdan belirsiz yahut çeliskili gördügü hususlar hakkında, taraflara açıklama yaptırabilir; soru sorabilir; delil gösterilmesini isteyebilir.

Davaya konu talebin somutlastırılmaması halinde önce hâkim, m. 31 ve 119/1-e geregince davayı aydınlatma ödevi ve ön incelemedeki görevi geregi, somut olmayan hususların belirlenmesini davacıdan istemeli, gerekirse tarafa açıklattırma yaptırmalı, bu eksiklik giderildikten sonra yargılamaya devam etmelidir.

Sigortalılıgın tespitinde, yöntemince düzenlenerek yasal hak düsürücü süre içerisinde Kuruma verilen sigortalı ise giris bildirgesi, ilgilinin ise alındıgını gösteren yazılı delil niteliginde ise de sigortalılıgın kabulü açısından tek basına yeterli kabul edilemez ve bu kapsamda çalısma olgusunun da inandırıcı ve yeterli delillerle ispatlanması gerekmektedir. Bu amaçla; sigortalı ise giris bildirgesinin Kuruma verilis tarihi, bildirgedeki kimlik bilgilerinin, varsa imza ve fotografın davacıya ait olup olmadıgı, davacıya verilen sigorta sicil numarasının hangi yılın serilerinden olup sonraki dönemde gerçeklesen hizmetlerinde kullanılıp kullanılmadıgı saptanmalıdır.

Bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili oldugundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunlu olup mahkemece, öncelikle davacının davasını somutlastırma yükümlülügü kapsamında isverenin kim oldugu, isyerinde ne is yaptıgı, baska çalısan olup olmadıgı, idarecilerin kim oldugu, isyerinin nerede oldugu ve komsularının kimler oldugunun davacıya sorulup açıklattırılması gerektigi, ayrıca tarafların sundugu deliller ile yetinilmeyerek, kendiliginden arastırma ilkesi benimsenmek suretiyle, sigortalılıgınkabulü ve hüküm altına alınabilmesi için hizmet akdinin ve eylemli çalısmanın varlıgı ortaya konulmalıdır. Bu amaçla hizmeti ortaya koyabilecek belgeler, varsa Kurum görevlileri tarafından düzenlenen rapor ve tutanaklar getirtilmeli, yine davalı is yerinde aynı dönemde bildirimleri yapılan sigortalılar tanık sıfatıyla dinlenilmeli, gerektiginde aynı çevrede faaliyet yürüten isverenler ve bunların çalıstırdıgı kimseler yeniden Kurum ve Kolluk marifetiyle yöntemince belirlenerek bilgi ve görgülerine basvurulmalı, böylelikle iddianın somut ve inandırıcı bilgilere dayalı biçimde kanıtlanıp kanıtlanmadıgı degerlendirilmelidir.

Bu yasal düzenleme ve açıklamalar ısıgı altında inceleme konusu dava degerlendirildiginde, davacının talep ettigi dönemlere iliskin fiili çalısmasının olup olmadıgının aydınlatılamadıgı, davaya konu talebin somutlastırılmadıgı anlasılmakla; Mahkemece, davacıya talep ettigi yıllara iliskin nasıl çalıstıgı, ücretini ne sekilde aldıgı, ara verip vermedigi, 15.08.1989 tarihli ise giris bildirgesi verilen is yerinde çalısıp çalısmadıgı, iddia ettigi çalısmasının yılın tamamına mı ait mi yoksa belirli aylara mı ait oldugu sorulmalı, ara verilmis ise hak düsürücü süre irdelenmeli, tüm dönemleri kapsayan muhtarlar ve azalar ( dönemleri açık açık yazılmak suretiyle) ayrıca orman bekçisi Hüseyin ve köy sakinleri tanık olarak dinlenilmeli, talep edilen sürenin çok uzun yılları kapsaması nedeniyle çalısma süresi, sekli ve ücret ödemeleri titizlikle belirlenmeli, uyusmazlık konusu husus, hiçbir kusku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip; deliller hep birlikte degerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.

Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve arastırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O hâlde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ:

Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan …’na iadesine, 10.12.2018 gününde oybirligi ile karar verildi.

UYARI: Bu sitede yer alan bilgiler, makaleler, kararlar ve sair paylaşımlar Avukatlık Kanunu, TBB Reklam Yasağı Yönetmeliği ve TBB Meslek Kuralları ile ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak ve meslek itibarını zedeleyecek her türlü tavır ve davranıştan özenle kaçınılarak hazırlanmaktadır. Site içeriğindeki paylaşımların herhangi birinde reklam, tanıtım, pazarlama, iş sağlama amacı güdülmemektedir. Bu sebeple, bu bilgilerin profesyonel danışmanlık hizmeti yerine geçtiği kabul edilmemelidir. Site içeriğinde bulunan her türlü paylaşım Göçük Hukuk Bürosu ekibinin bilgi ve emeğinin ürünü olup, FSEK kapsamında eser niteliğindedir ve izinsiz kullanımı yasaktır.